Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/5323 E. 2013/652 K. 07.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5323
KARAR NO : 2013/652
KARAR TARİHİ : 07.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, iskan ruhsatı alınınca müvekkiline devri gereken … nolu bağımsız bölümün davalı arsa sahiplerince müvekkiline devredilmediğini ileri sürerek, … nolu bağımsız bölüm tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline, ayrıca sözleşmede belirtilen tapunun vaktinde verilmemesinden kaynaklı şimdilik ….000,00 TL tazminatın ve mahrum kalınan kira kaybına karşılık şimdilik 100,00 TL’nın sözleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasındaki sözleşmeye göre inşaatın 07.07.2002 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini, davalının fiili olarak bu tarihte binayı teslim etmiş olmasına rağmen 2009 yılına kadar iskan ruhsatının alınmadığını, bu hususta davalı yükleniciye gönderilen ihtarlara olumsuz cevap verildiğini, bu nedenle davalı yüklenici aleyhine … …. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, bu davanın açılmasından sonra davalı yüklenici tarafından iskan ruhsatının alındığını ileri sürerek, inşaatın teslimi gereken 07.07.2002 tarihinden iskan ruhsatının alındığı ….03.2009 tarihine kadar geçen her ay için sözleşme gereğince emsal rayiç kira bedeline göre ….000,00 TL’nın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Asıl davada davalı … vekili, iskan ruhsatının geç alınmasında arsa sahiplerinin kusurunun olmadığını, yapılması gereken bir takım işlemler bitirilmeden veraset ve intikal harçlarının ödenmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Birleşen davada davalı vekili, iskan ruhsatının geç alınmış olmasında müvekkilinin kusurunun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; inşaatın davalı arsa sahiplerine fiili tesliminin 07.07.2002 tarihinde gerçekleştiği, iskan ruhsatının ….03.2009 tarihinde alındığı, bu hususlarda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, iskan ruhsatının alınmış olması nedeniyle sözleşme gereğince yükleniciye verilmesi gereken tüm bağımsız bölümlerin adına tesciline hak kazandığını, … nolu bağımsız bölümün sözleşme gereği yükleniciye ait olduğu, bu nedenle arsa malikleri adına olan tapu kaydının iptali ile davacı yüklenici adına tescili gerektiği, iskan ruhsatının geç alınmasının davalıların kusurundan kaynaklandığının ispatlanamaması ve yüklenici tarafından … nolu bağımsız bölümün devri için davalıların temerrüde düşürülmemesi nedeniyle, sözleşmede yer alan tazminat koşullarının oluşmadığı, sözleşmede yükleniciye kira ödeneceğine dair hüküm bulunmadığı, birleşen davada ise, inşaatın 07.07.2002’de teslim edildiğinin davacının kabulünde olduğu, davacı kendisine özgülenen bağımsız bölümü fiilen teslim alıp herhangi bir eksiklik olduğunu ileri sürmediği, bu durumda kira tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle, davacı yüklenici tarafından davalı arsa sahipleri aleyhine açılan tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, … nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davalılar aleyhine açılan tazminat ve alacak talebine ilişkin istemlerin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.