Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/5239 E. 2013/546 K. 05.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5239
KARAR NO : 2013/546
KARAR TARİHİ : 05.02.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki daire tahsisi, mümkün olmazsa tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı kooperatif bakımından kısmen kabulüne, diğer bir kısım davalılar bakımından reddine, bir kısım davalılar bakımından açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, mahkeme kararıyla davalı kooparatifin üyesi olduğu tespit edilen müvekkiline, davalı kooperatifin ferdi mülkiyete geçmesi nedeniyle konut tahsis edilmediğini ileri sürerek, müvekkiline de diger üyelerle eşit olarak kur’aya katılarak daire tahsisinin sağlanmasını, bu mümkün olmadığı takdirde 35.000,00 TL tazminatın ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, ferdi mülkiyete geçildiğinden davalıya konut tahsis edilemeyeceğini, yargılama sırasında davacının üyelikten ihraç edildiğini ve ihraç kararının da kesinleştiğini, bu durumda davacının sadece ödediği aidatları talep edebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekilleri, davacının üyelik tespitine ilişkin ilamın kesinleşmediğini, bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, ferdi mülkiyete geçişin iptali şeklinde bir dava türü olmadığını, davacının kooperatif aleyhine aldığı bir aciz vesikası olmadığından üyeler aleyhine dava açılamayacağını, üyeliğin gerektirdiği parasal edimlerini yerine getirmeyen davacının konut tahsisini ve tescilini isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Davalılar …,…, …, … ve …’ye tebligat yapılamamış, davacı vekili bu davalılar aleyhine açtıkları davayı takipsiz bırakmış ve yenilememiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre; kooperatif üyesi olduğu kesinleşmiş mahkeme kararıyla tespit olunan davacının, yargılama sırasında üyelikten ihraç edildiği ve ihraç kararının da kesinleştiği, davalı kooperatifin elinde davacıya tahsis edilebilecek daire bulunmadığı, bu durumda davacının kendisine bağımsız bölüm tahsis edilemeyen kooperatif üyesinin tazminat alacağının hesaplanma yöntemi ile ilgili ilkelere göre hesaplanan ….609,98 TL’yi isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, yargılama sırasında haklarındaki dava atiye bırakılan davalılar …, …, …, … ve … aleyhine açılan davanın da HUMK’nın 409. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalılardan kooperatif vekili temyiz etmiştir.
…-Terditli istemlerden, kendisine konut verilmeyen üyenin tazminat istemine ilişkin verilen hükme yönelik olarak karar temyiz edilmiştir.
Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu ortaklık sıfatı sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Bu husus dava koşulu olup, mahkemece de re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Davacının konut karşılığı tazminata ilişkin isteminin dinlenebilmesi için, davacının davalı kooperatifin üyesi olması ve bunun açılan dava boyunca ve kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekir.
Somut olayda, davacı dava tarihinde üye ise de, yargılama devam ederken davacının ……..2007 tarihli yönetim kurulu kararı ile kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece davacı hakkındaki ihraç prosedürünün sonucunun beklenilmesi, üyelik sıfatının devam ettiğinin belirlenmesi halinde, bundan sonra davanın esasına girilmesi gerekirken, dava tarihi itibariyle üye olduğu gerekçesiyle esasa girilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, mahkemenin karar gerekçesinde belirtildiği ve geri çevirme sonrasında taraf vekillerinin yazılı beyanlarından anlaşıldığı üzere, davacı aleyhine alınan ihraç kararı aleyhine herhangi bir dava açılmamış ve ihraç kararı kesinleşmiştir.
Davacı hakkında dava sırasında alınan ihraç kararının kesinleşmesi nedeniyle üyelik sıfatı sona ereceğinden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekirken, davacının çıkma payı tahsili olarak davanın tamamen ıslahı yoluna başvurması mümkün iken, bu olanağı kullanmadığı hususu da gözardı edilerek, kooperatif üyeliği dava boyunca devam eden ve kendisine daire verilmeyen bir kooperatif üyesinin talep edebileceği tazminatın hesaplama şekliyle ilgili formüle göre belirlenen tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.
…-Bozma nedenine göre, davalı kooperatif vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.