Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/4885 E. 2012/7249 K. 10.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4885
KARAR NO : 2012/7249
KARAR TARİHİ : 10.12.2012

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile davacı N.. A.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ile imzalanan 30.06.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalının edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı işler olduğunu, F blokta müvekkiline verilmesi gereken dairelerden birinin taahhüt edilenden farklı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 28.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme gereğince işin tamamlanıp davacıya teslim edildiğini, tarafların birbirlerini ibra ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, farklı daire verildiği ve otoparkın eksik yapıldığı iddialarıyla ilgili taleplerin 30.12.2008 tarihli ibranın kapsamına girdiği, ısı ve su yalıtımı imalatlarındaki eksiklik ve ayıbın sonradan anlaşıldığı ve ibra kapsamında olmadığı gerekçesiyle, tapudan davacı Erdinç’e yapılan devir de dikkata alınarak, davanın kısmen kabulüne, 9.148,69 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı Nedim’e, 3.324,35 TL’nin ise davalıdan alınarak davacı Erdinç’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı N.. A.. vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1-HMK’nın 294. maddesi gereğince, mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur. Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Aynı Kanun’un 297. maddesine göre de hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Öte yandan, 10.04.1992 tarih, 1991/7 Esas ve 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme kararında da değinildiği gibi, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli karar uyum içinde olmalıdır. Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
29.02.2012 Tarihli duruşmada tefhim olunan hükümde, davacı N.. A..’un, teras katlardaki su yalıtımı işinin hatalı yapılmasından ötürü tazminat talebinin kısmen kabulü ile 9.148,69 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istem ile sair eksik ve hatalı işlere (ısı yalıtımı, otopark eksikliği, farklı daire verilmesi) dayalı tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Gerekçeli kararın hüküm bölümünde ise, davacı Nedim’in tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin kısım aynen tekrarlanmış fakat tefhim olunan hükümde reddedilen işler arasında sayılan “ısı yalıtımı” ibaresine gerekçeli kararın hüküm bölümünde yer verilmemiştir. Öte yandan, gerekçede her iki davacı yönünden ısı ve su yalıtımının eksik ve ayıplı yapıldığından tazminata hükmedildiği açıklanmışsa da hüküm, gerekçe ile çelişki oluşturacak şekilde yalnız su yalıtımı işi için tazminata hükmedildiği anlamına gelecek şekilde kaleme alınmıştır. Anılan nedenlerle, hem duruşmada tefhim edilen hükümle gerekçeli karardaki hüküm ve hem de gerekçe ile hüküm çeliştiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2) Bozma nedenine göre, davacı N.. A.. ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı N.. A.. ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.