Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/446 E. 2012/3028 K. 24.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/446
KARAR NO : 2012/3028
KARAR TARİHİ : 24.04.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı … vekili Av. … ile davalı kooperatifin yönetim kurulu Başkanı…., Başkan yardımcısı …. ve muhasip üye …’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili,müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatifin inşaatlarının üç etap halinde yapıldığını, her bir etap için ortak olanların aidatlarının kendi inşaatlarına harcandığını, müvekkilinin dairesinin bulunduğu etabın bitirilerek konutun teslim edildiğini, 29.01.2006 tarihli genel kurulda müvekkilinin mensup olduğu etaptaki ortakların ileride doğacak borçlar için taahhütname vermek koşuluyla ortaklıklarının sona erdirilmesine karar verildiğini ve müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirerek taahhütname vererek istifasını kooperatife bildirdiğini, yönetim kurulunun istifayı kabul etmemesi üzerine bu kez anasözleşmenin 13. maddesi uyarınca noter aracılığıyla 22.01.2007 tarihinde kooperatif ortaklığından istifa ettiğini bildirmesine rağmen müvekkilinden, aidat ödememesi halinde evinin geri alınacağı tehdidiyle 12.000,00 TL aidat alındığı gibi, ferdi mülkiyete geçiş sırasında alınan paranın yanında miktar hanesi boş olarak alınan iki senet nedeniyle müvekkilinin üçüncü kişilere 8.500,00 TL ödemek zorunda kaldığını, davalı kooperatifin ortağı olmayan müvekkilinden alınan bu miktarların haksız olduğunu ileri sürerek anılan miktarların tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının istifa ettiğini iddia ettiği tarihlerden sonraki genel kurullara katılarak denetim kurulu yedek üyeliğine seçildiğini, genel kurullarda alınan kararlara itiraz etmediğini, yapılan ödemelerin genel kurulca alınan kararlara uygun yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının istifa sonrası kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirerek aidat ödemeye ve genel kurullara katılmaya devam ettiğinden kooperatif ortaklığının devam ettiği, ortaklığı devam eden davacının genel kurullarca belirlenen aidatı ödemekle yükümlü olduğu, ödediği
aidatları geri isteyemeyeceği, ferdi tapu ve iskan masrafı olarak ödendiği iddia edilen miktarın kooperatif kayıtlarında yer almadığı ve paranın kooperatifin boya işini yapan dava dışı üçüncü kişiye ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kooperatif ortaklığından istifa eden davacıdan tahsil edilen aidatların istirdadı istemidir.Davacının, 22.01.2007 tarihinde noterden keşide ettiği ihtarnameyle kooperatif ortaklığından istifa etmesine rağmen, sonraki yıllarda yapılan genel kurullara ortak sıfatıyla katıldığı, aidat ödemeye devam ettiği ve genel kurulda denetim kurulu yedek üyeliğine seçildiğinin anlaşılması karşısında davacının ortaklık ilişkisini eylemli olarak sürdürdüğünün ve davacının ortak olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı kooperatifin etaplar halinde konut inşa ettiği ve davacının dahil olduğu … grubu ortaklarına konutlarının bitirilerek teslim edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Davacı, her grup ortaktan toplanan aidatların kendilerine ait konutların inşaatlarına harcandığını, diğer gruptaki ortakların, … grubu konutlarının inşaatlarına katılmadığından eşitlik ilkesi gereği kendisinden de diğer etap inşaatlarında kullanılmak üzere aidat istenemeyeceğini ileri sürmüştür. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesine göre kooperatif ortakları hak ve yükümlülükte eşittir. Mahkemece davacının bu beyanlarının üzerinde durularak, kooperatif inşaatlarının hangi finansman kaynağıyla yapıldığı, her grubun aidatlarının kendilerine ait inşaatlar için harcanıp harcanmadığı, davacı ile aynı durumda olan … grubu ortaklarının dairelerini teslim aldıktan sonra aidat ödemeye devam edip etmedikleri, davacının, dahil olduğu … grubundaki ortaklardan fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı, … grubu ortaklarının devam eden inşaatların finansmanı için aidat ödemekle yükümlü tutulmalarına ilişkin genel kurul kararı bulunup bulunmadığı belirlenip, gerekirse konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan açıklanan hususlarda ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken davacının iddialarını irdelemeyen ve uyuşmazlığı çözmekten uzak bilirkişi raporunun esas alınarak karar verilmesi doğru değildir.
2- Diğer yandan, davacı, ferdi mülkiyete geçiş sırasında aidat yükümlülüğü dışında tapu masrafı olarak istenilen 8.500,00 TL. için miktar hanesi boş iki adet senet verdiğini, bu şekilde bir paranın alınmasına ilişkin genel kurul kararı bulunmadığını, müvekkilinin düzenlenen senetlerin karşılığında kooperatife iş yapan firmalara 8.500,00 TL. ödediğini belirterek anılan miktarın istirdadını istemiş olup, mahkemece, davacının yaptığı ödemenin kooperatif kayıtlarında yer almadığı ve paranın kooperatifin boya işini yapan üçüncü kişiye ödendiği gerekçesiyle bu yöne ilişkin istemin de reddine karar verilmiş ise de, bu konuda da yeterli araştırma yapıldığı söylenemez. Davacı tarafından ibraz edilen ve dava dışı … Boya Ltd. ve … İnş.Ltd. tarafından verilen iki adet adi yazılı belgede, davacıya iş yapılmadığı, ödemenin davalı kooperatife yapılan işlerin karşılığı borçlarına mahsuben davacının yaptığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan bazı ortaklarca imzalanan 03.09.2005 tarihli tutanakta da, tapu alacak ortaklardan kooperatif veya oluşturulacak komisyonca tapuların alınması için gereken masrafların alınacağı belirtilmiştir.
O halde, mahkemece, kooperatif kayıtları incelenerek davacıdan tahsil edilen bu miktarın ne karşılığı ödendiği, senetlerin aidat veya davacının genel kurul kararlarına göre ödemesi gereken diğer kalemler karşılığı verilip verilmediği, davacı ile aynı konumda olan
ortakların benzer şekilde ödemede bulunup bulunmadıkları belirlenerek, kooperatifin işlerini yapan firmalara yapılan ödeme nedeniyle kooperatifin zenginleşmesi bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda (1) ve (2) no’lu bendlerde yazılı nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.