Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/4084 E. 2013/1717 K. 20.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4084
KARAR NO : 2013/1717
KARAR TARİHİ : 20.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tapu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar …, …, … ve … vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalı yükleniciler … ve …’ın sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, dava konusu parsel üzerinde sözleşmeye, imar durumuna, tasdikli projeye ve ruhsata aykırı, kaçak olarak inşa ettikleri binanın, zamanla yana eğildiğini, 1999 yılında meydana gelen depremde ise ağır hasar gördüğünden belediye tarafından 2000 yılında tamamen yıkıldığını ileri sürerek, taraflar arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye yönelik feshini, taşınmazda bu davalılardan hisse satın alan diğer davalılar adına tesis olunan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, fazladan iki kat daha yapılması konusunda tarafların anlaştıklarını, davacıların dört yıl sonra kaçak kat ihbarında bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkillerinin davacıların dairelerini yaparak teslim ettiğini, binanın eğilmesine ve daha sonra yıkılmasına arazi yapısının ve depremin sebep olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar … ve …, sözleşmenin tarafı olmadıklarını, yıkılan binadaki dairelerini üçüncü kişiden satın aldıklarını, iyiniyetli olduklarını, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Davalı …, inşaatın 1992 yılında yapıldığını, taşınmazdan arsa olarak hisse aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazın üzerine davalı müteahhitler tarafından kaçak katlar yapıldığı ve taşınmazın arsasının kaymaya meyilli olduğu, bu durumda inşaat temelinin güçlendirilmesi gerektiği, kaymanın ve binadaki çatlakların kaçak kat yapılmasından kaynaklandığı, daha sonra da depremde zarar görmesi nedeniyle binanın yıkıldığı, yapı tatil tutanağı düzenlenmiş olmakla davalı müteahhitlerin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki taahhütlerine uymadıkları, sözleşmenin feshi gerektiği, bu sebeple sözleşme gereği tapuda adlarına intikal eden hisselere de hak kazanamadıkları, davalı müteahhitlerden hisse satın alan diğer davalılar adına tapuda
kayıtlı hisselerin de sözleşmenin feshi nedeniyle iptali gerekeceği, zamanaşımının teslim veya fesih tarihinden başlayacağından zamanaşımı def’ilerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacılar ile davalı müteahhitler arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, taşınmazda davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına …/… hisseleri oranında tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar …, …, … ve … vekilleri temyiz etmiştir.
Zamanaşımı def’i, borcun aslını ortadan kaldırmayan ancak hakkın ileri sürülmesine engel olan kişisel bir def’i olup, ihtiyari dava arkadaşlarının hepsi için ortak olan bu def’i; sadece bunu ileri sürmüş olan davalı taraf bakımından hüküm ifade eder. Buna göre, temyiz eden davalılardan … ve … dava sırasında zamanaşımı def’inde bulundukları halde, bu davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde zamanaşımı konusunda bir temyiz itirazına yer verilmemiştir. Dava sırasında savundukları zamanaşımı def’ini temyize getiren davalı yükleniciler … ve … yönünden ise, somut olayda teslim ediminin ifasına ilişkin imkansızlığın oluştuğu deprem tarihinden itibaren davacıların tapu iptali ve tescil istemi bakımından zamanaşımı süresi başlar ve depremle beraber oluşan imkansızlık sonucu, artık sözleşmenin sona erdiğinin ve bu sözleşmenin ifasının istenemeyeceğinin kabulü gerekir. Bu itibarla, zamanaşımının ifa edilmeyen sözleşmenin feshine ilişkin işbu mahkeme kararından başlayacağına ilişkin gerekçe isabetli değildir. O halde, kural olarak zamanaşımının başlangıcına esas alınması gereken teslim tarihi ise de, somut olayın özelliği gereğince ifa imkansızlığı sebebiyle esas alınması mümkün değildir. Ne var ki, yükleniciler, arsa paylarını diğer davalılara devretmiş, arsada pay sahibi olan davalıların da bir kısmı temyize gelmemiş, bir kısmı ise zamanaşımı savunmasına temyizinde dayanmamışlardır. Yüklenici olan davalıların zamanaşımı def’inin tüm bu gerekçelerle reddi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçeyle varılması isabetsiz ise de, zamanaşımı def’inin reddi sonucu itibariyle doğru olmuştur.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davalılar … ve … ile … ve … vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar … ve … ile davalılar… ve … vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.