Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/3396 E. 2012/6686 K. 15.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3396
KARAR NO : 2012/6686
KARAR TARİHİ : 15.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı … … vekili ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile annesi…. ve ablası …. ile müşterek malik oldukları taşınmazı komşu parsel maliki olan … ile her iki parseli tevhit edip arsa vasfına getirdikten sonra bina inşaa edilmek amacı ile davalı yüklenici … İnşaat Ltd. Şti. ile 14.05.1997 tarihinde düzenleme şeklinde satış vaadi ve daire karşılığında inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaatın bitirilme tarihinin ruhsat tarihinden 28 ay sonra olacağının kararlaştırıldığını, yüklenici firmanın, inşaata başladığı ve kat irtifakı kurulduktan sonra kendisine düşen 5 no’lu daireyi 11.12.1998 tarihinde davalı …’a, 6 no’lu daireyi de davalı … …’e sattığını, söz konusu inşaatın 17.08.1999 tarihindeki deprem sonrasında hasar görüp 12.11.1999 tarihindeki depremde ise tamamının yıkıldığını, bu depremde müvekkilinin annesi ve ablasını kaybettiğini, tek mirasçı olarak müvekkilinin kaldığını, davalı yüklenicinin depremden sonra 15 no’lu bağımsız bölümün 15.02.2000 tarihinde davalı …’a, 11 ve 12 no’lu bağımsız bölümü ise 26.05.2000 tarihinde diğer davalı …..’a kötüniyetli olarak sattığını, inşaatın yapımı sırasında belediye başkanlığınca kullanılan betonun kalitesiz olduğu hususunda davalı yüklenici firmanın uyarıldığını, yüklenici firma yetkilisi ve mimarı hakkında ceza davası açıldığını, sanıkların mahkum olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile davalı yüklenici ve ondan kat irtifak tapusu satın alan diğer davalıların tapularının iptaline, müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın davalılar … ve … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden ise kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yüksek 15. Hukuk Dairesi’nin 05.03.2009 gün, 2008/928 Esas 2009/1216 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararı bozulmuştur. Davalı … vekilince, karar düzeltme talebinde bulunulması sonucu bu kez anılan Yüksek Dairenin 18.02.2010 gün ve 2009/3723 Esas 2010/939 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin kabulüne ve hükmün belirtilen gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak sözleşmede taraf olan arsa maliki … davaya dahil edilmiş, adı geçen davalı 03.03.2011 tarihli dilekçesiyle davaya itirazının olmadığını ifade etmiştir. Mahkemece bilirkişiden rapor alınmış ve yapılan yargılama
sonunda, taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapımına başlanan inşaatın 1999 yılında meydana gelen iki ayrı deprem sonucunda tamamen yıkılıp yok olduğu, yüklenicinin hatalı inşaat yapmasından dolayı ceza davasında kusurlu bulunduğu, davalı yüklenicinin inşaat nedeni ile sorumluluğunun bulunduğu, eserin yok olması nedeniyle sözleşmenin fesih olunduğunun kabulünün gerektiği, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişilerin durumunun yüklenicinin edimini yerine getirip getirmemesine bağlı olduğu, somut olayda yüklenicinin edimini yerine getirememesi ve sözleşmenin feshedilmiş olması karşısında diğer davalıların herhangi bir haklarının söz konusu olamayacağını, bu kişilerin iyiniyetinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, haklarında kurulan hükmün kesinleştiği, davalılar … İnşaat Ltd. Şti.’nin, … ve … yönünden hüküm kurulmamış ve davanın diğer davalılar … ve … yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı … vekili ve … tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Aleyhlerine dava açılıp, daha önce verilen hükmün kesinleştiğinden bahisle davalılar … İnşaat Taah. Tic. San. Ltd. Şti., … ve …’ın isimlerinin karar başlığında gösterilmeyerek, haklarında hüküm kurulmaması doğru olmadığı gibi davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği sözleşmenin feshine ilişkin talep konusunda mahkemece herhangi bir karar verilmemesi de 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre, hükmü temyiz eden davalıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.