Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/3177 E. 2012/4666 K. 05.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3177
KARAR NO : 2012/4666
KARAR TARİHİ : 05.07.2012

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı, müvekkili şirket ile davalı arasında Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmeden doğan bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalının 1317 ada 7 parselde bulunan 2 numaralı bağımsız bölümün tapusunu müvekkiline devretmediğini ileri sürerek, 1317 ada, 7 parselde bulunan 2 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tensiple birlikte karar verildiğinden davalıya tebligat çıkarılmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre,taraflar arasındaki Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine dayalı konut satışına ilişkin uyuşmazlığın, 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı, 4077 Sayılı Yasanın 23. maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağının düzenlendiği, bu sebeple görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dava, gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde, tüketici “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Başka bir deyişle, yasada dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri, olağan tüketim işleri kapsama alınmıştır. Aksinin düşünülmesi halinde üst düzey teknolojiyle gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi yasa kapsamında kaldığının ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıkların da yasanın amacına rağmen Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekeceğinin kabulü icap eder. Bundan dolayı somut olayda olduğu gibi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan ilişkilerde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim, aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.2003 gün ve 2003/15-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında da açıklanmış bulunmaktadır.
Açıklanan bütün bu nedenlerle davanın esasının incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine, özel hükümler uyarınca Tüketici Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.