YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3065
KARAR NO : 2012/4401
KARAR TARİHİ : 28.06.2012
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olup, davalı kooperatif tarafından müvekkiline parsel yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle, ihtarnameler keşide edilip daha sonra müvekkilinin üyelikten ihraç edildiğini, oysa ki keşide edilen ihtarnamelerin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na aykırı olduğunu, ayrıca 28.06.2009 tarihli genel kurul kararlarının iptali için dava açıldığını, müvekkilinin ihraç karaından sonra davalıya ödemeler yapmaya devam ettiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, davalı kooperatifin üyeler arasında eşitlik ilkesine aykırı davrandığını ileri sürerek, müvekkili hakkında alınan ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili kooperatifin üyesi olup, genel kurulda alınan kararlar uyarınca ödenmeyen borçların tahsili için davacıya ihtarnameler keşide edildiğini, ihtarnamelerin hukuka uygun olduğunu, davacının ihtarlara rağmen ödeme yapmaması üzerine 27.02.2010 gün 212 sayılı karar uyarınca davacının üyelikten ihraç edildiğini, davanın haksız açıldığını savunarak, reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacının davalı kooperatif üyesi olduğu, davalı kooperatifçe, davacının aidat borçlarına ilişkin olarak gönderilen birinci ihtarnamenin tarihi itibari ile borcu 6.364,00 TL olduğu, davacı ilk ihtardan sonra 300,00 TL ödeme yaptığı bu nedenle borcun 6.064,00 TL’ye düştüğü, talep edilen borç tutarlarının doğru olduğu, ihtarnamelerin Tebligat Kanunu’nun 21 ve Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddelerine uygun olarak davacıya tebliğ edildiği, davacının ihraç kararından sonra yaptığı ödemelerin, davalı kooperatifçe kabul edilmesinin ihraç kararından dönüldüğü ve üyelik sıfatının benimsendiği anlamına gelmeyeceği, zira ihraç kararının kesinleşmesine kadar üyelik hak ve yükümlülüklerinin devam ettiği davalı kooperatifin üyeleri arasında eşitlik ilkesine aykırı hareket ettiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline ilişkindir. Davalı kooperatif vekili savunmasında 28.06.2009 tarihli genel kurulda alınan kararlar uyarınca davacının müvekkiline borcu olduğu ve borcun ödenmemesi üzerine ihraç kararının alındığını ifade etmiştir.
Davalı kooperatifin, adı geçen 28.06.2009 tarihli genel kurulun iptali için dava açıldığı ve davanın halen Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/762 Esas sayılı dosyasında derdest olduğu ve bilirkişiden rapor alındığı, en son duruşma tarihinin ise 02.05.2012 günü olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, genel kurulun iptaline ilişkin davanın somut olayı doğrudan ilgilendireceği ve davanın taraflarını bağlayıcı olacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece genel kurulun iptaline ilişkin davanın neticesi beklenerek, tüm deliller birlikte değerlendirilip, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.