Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/2974 E. 2012/4611 K. 04.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2974
KARAR NO : 2012/4611
KARAR TARİHİ : 04.07.2012

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı konut yapı kooperatifinin iki hisseli üyesi iken, çekiliş yapıldığını ve kendisine A Blok 12 ve B Blok 9 nolu bağımsız bölümlerin isabet ettiğini, çekiliş sonucuna göre B Blokta bulunan 9 nolu bölümün tapusunun müvekkili adına düzenlendiğini, ancak A Blok 12 nolu bağımsız bölümün tapusu verilmeden müvekkili hakkında ihraç kararı verildiğini, bunun üzerine davacının, ihraç kararının iptali için dava açtığını ,dava devam ederken davalı kooperatif yönetiminin davacıyı yeniden üyeliğe kabul ettiğini ve açılan davanın konusuz kaldığını ileri sürerek,davacıya isabet eden A Blok 12 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 24.05.2009 tarihinde çekilen kur’a ile ferdileşmenin gerçekleştiği, A Blok 12 nolu dairenin davacıya isabet ettiği, söz konusu bağımsız bölüm üzerinde ise davalı kooperatif adına kat irtifakı tesis edilmiş olduğu ve uyuşmazlığın kat irtifakından kaynaklandığı, kat irtifakının iptali istemine ilişkin davada sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinden doğan kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürülükte olan HUMK’nun 1/1. maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Anılan kanunun 8. maddesinde sulh hukuk mahkemesinde hangi dava ve işlerin görüleceği düzenlenmiş olup, son fıkrada ise bu ve diğer kanunların sulh mahkemesi veya hâkimlerini görevlendirdiği dava ve işlere de sulh mahkemesince bakılacağı ifade edilmiştir. Buna göre, bir davanın sulh hukuk mahkemesinde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerekmektedir. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’ndan kaynaklanmaktadır. Bu tür uyuşmazlıklarla ilgili davalarda görevli mahkemeler dava olunan şeyin miktar veya değerine göre sulh veya asliye hukuk (ticaret) mahkemeleridir. Davacı, tüzel kişiliği devam eden kooperatife ait A blok 12 numaralı dairenin, kooperatif üyeliğinden doğan hakkına dayalı olarak adına tescilini talep ettiğinden, uyuşmazlığın niteliğine ve miktarına göre dava, görevli mahkemede açılmıştır. Bu nedenle, mahkemece, işin esasına girilerek, tarafların delil ve belgeleri toplanıp, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.