Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/2963 E. 2012/4071 K. 11.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2963
KARAR NO : 2012/4071
KARAR TARİHİ : 11.06.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebinin yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin çalışanı olup işlediği zimmet sucu nedeniyle cezalandırılan… aleyhine açılan tazminat davasının derdest olduğunu, talepleri üzerine verilen ihtiyati tedbir kararının uygulanması sonucunda kayda değer sonuç alınamadığını, müvekkilinin alacağının temini amacıyla eski personeller … ve …’ın taşınmazları, motorlu taşıtları, banka hesapları ve her türlü alacakları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesinin; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir hükmünü içerdiği, bu nedenle de ihtiyati tedbir kararının sadece uyuşmazlık konusu şey ya da şeyler üzerine konulabileceği, davacı vekilinin ise, konusu para olan bir tazminat davasında, davalıların sahip oldukları tüm taşınmazlar ile araçları ve bankalar nezdinde bulunan hak ve alacakları üzerine tedbir konulması olup, bu talebin mahiyeti itibariyle ihtiyati haciz niteliğinde olduğu, kaldı ki ihtiyati haciz için de belli koşulların varlığının arandığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talebinin reddine dair kararı, ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 11.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.