Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/2913 E. 2012/4908 K. 12.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2913
KARAR NO : 2012/4908
KARAR TARİHİ : 12.07.2012

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı G.. K.. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin eski yöneticileri olan davalıların görevlerini kötüye kullanmak suretiyle zimmete para geçirmeleri, usulsüz büro kiralama ve telefonu kullanmaları, SSK ve vergi borçları nedeniyle tahakkuk eden cezalardan dolayı kooperatifin 27.858,54 TL zarara uğratıldığını ileri sürerek, bu meblağın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne 14.973,73 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline ilişkin verilen karar, davalılardan H.. K.. ile davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce, 1163 sayılı Yasa’nın 98. maddesi yollamasıyla TTK’nun 341/2.maddesi hükmüne göre yönetim kurulu üyeleri aleyhine davanın denetçiler tarafından açılması gerektiği, mahkemece davacı tarafa HUMK’nun 39. ve 40. maddeleri uyarınca kooperatif denetçilerinin davayı bizzat takip etmeleri veya vekil atamaları hususunda mehil verilerek sonucuna göre hareket edilmesi gerektiğine işaret edilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyarak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, 14.973,73 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalı G.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı G.. K..’ın temyiz istemi yönünden;
Davalı G.. K.. aleyhindeki 20.05.2008 tarihli hükmü temyiz etmediğinden hüküm bu davalı yönünden kesinleşmiştir. Davalının ilk hükümle aynı miktar üzerinden kurulan ikinci hükmü temyiz hakkı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden;
Dava, eski yöneticilerin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 297.maddesi c bendi gereğince hüküm “tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” kapsar. Mahkemece Yargıtay 11. H.D.’nin usuli eksikliğe işaret eden bozma ilamına uyulmasına rağmen, denetçilerin denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamelerin istenmesi gerekirken, şahsi vekaletnameleri yeterli bulunup bozma ilamı ile ilk hükmün temyiz edenler yönünden tamamen ortadan kalktığı hususu gözardı edilerek, esas yönünden herhangi bir gerekçe gösterilmeden önceki hükmün aynısı verilmiştir. Mahkemece, denetçilerin denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamelerin ibrazı sağlanıp, uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak HMK’nun 297.maddesinin c bendine uygun olarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı G.. K..’ın temyiz isteminin reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (3) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.