Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/2887 E. 2012/4554 K. 03.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2887
KARAR NO : 2012/4554
KARAR TARİHİ : 03.07.2012

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı kooperatif vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, bütün borcunu ödemiş olmasına karşın inşaatların bitirilmemesi üzerine kooperatif başkanı olan davalıya dairesini satacağını söylediğini, davalının da daireyi satarak parasını kendisine vereceğini beyan ettiğini, 2005 yılında dairenin satıldığını öğrendiğini, ihtara rağmen satış parasının ödenmediğini ileri sürerek, 20.000,00 TL’nin 06.01.2005 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 06.02.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile alacak talebini 31.195,42 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, davalı M.. D..’e husumet yöneltilemeyeceğini, ödemelerin kooperatife yapıldığını, toplam 2.370,00 TL ödeme yapan ve borcunun tamamını ödemeyen davacının konut tahsisini isteme hakkı olmadığını, üyelikten kendi rızası ile ayrıldığını ve yerine üye alınmasına rıza gösterdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair kararın, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05.12.2008 tarih ve 2007/9538 esas ve 2008/13924 karar sayılı ilamı ile eksik inceleme sonucu karar verildiği gerekçesi ile bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, kooperatif üyesi olan ve konut teslim edilemeyen davacının kooperatiften tazminat isteyebileceği, diğer davalı M.. D..’in ise davalı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile davalı koopeatif yönünden davanın kabulüne, diğer davalı yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin tüm ve davalı kooperatif vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, konut teslim edilemeyen kooperatif ortağının tazminat istemine ilişkindir. Davacıya ödenmesi gereken tazminat, Dairemizce benimsenen ilkelere uygun olarak hesaplanmış ve bu miktarın 14.01.2005 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Ancak, davacıya ödenecek tazminat miktarı hesaplanırken yapılan aidat ödemelerinin dava tarihi itibariyle güncellenmiş değeri ve ayrıca binanın rayiç değeri dikkate alınmakta, bu şekilde dava tarihi itibariyle davacının hakettiği tazminat miktarı belirlenmektedir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminat miktarının 20.000,00 TL’lik kısmına dava tarihinden, ıslah edilen kısmına ise ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile dava tarihinden öncesine yönelik olarak faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, bu davalı yararına BOZULMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.