Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/2715 E. 2012/4271 K. 18.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2715
KARAR NO : 2012/4271
KARAR TARİHİ : 18.06.2012

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı A.. G.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların dava dışı SS. M..K.. Konut Yapı Kooperatifinin eski yönetim kurulu üyesi olduğunu, müvekkilinin sözleşme imzalayarak kooperatiften daire satın aldığını, sözleşmeye göre dairenin peşin fiyatının 11.542,00 TL. (37.000 DM.) olduğunu ve bu meblağın müvekkili tarafından ödendiğini, yine bu sözleşmeye göre bu miktar dışında başka ödeme yapılmaması ve dairenin 2002 yılında teslim edilmesi gerektiğini, dairenin belirtilen tarihte teslim edilmediği gibi müvekkilinden yeniden para talep edildiğini, taraflar arasında imzalanan taahhütname sözleşmesinde müvekkilinin 3.790,00 TL’yi 27.07.2007 tarihinde ödemesi halinde, mesken harcı,tapu masrafı ve doğalgaz ücreti dışında borcunun kalmayacağının düzenlendiğini, müvekkilinin belirtilen meblağı da ödediğini, buna rağmen kooperatifin yeni yönetiminin müvekkiline ihtarname göndererek toplam 48.624,80 TL borcu bulunduğu, ödenmediği takdirde ortaklıktan ihraç edileceğinin bildirdiğini, müvekkilinin ihraç edilmemek için talep edilen parayı ödemek zorunda kaldığını, davalıların peşin para ile daire satılmasının mümkün olmadığını bilmelerine rağmen yazdıkları yazılarla böyle bir olanak varmış hissi uyandırarak müvekkillerini dolandırdığını, davalıların kusurlu davranışları nedeniyle peşin aldığı dairenin parasını ikinci kez ödediğini, bu paranın tahsili için başlattığı takibe davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini savunarak, itirazın iptalini ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ahmet vekili, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif eski yönetim kurulunun düzenlediği 27.07.2007 tarihli sözleşmeyle davacının geleceğe yönelik olarak bir borcu olmadığını belirtip, davacıda bu yönde bir kanaat oluşturulması ve davacının bu nedenle kooperatife bir ödeme yapmasının Borçlar Kanunu’nun 41. maddesindeki haksız fiil sorumluluğu kapsamında değerlendirildiği, aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ahlaka aykırı bir fiil ile bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren kişinin zararı tazmine mecbur olduğu, davalıların taahhütname başlıklı belge içeriği ile davacıya haksız fiil ika ettiği, doğan zarardan da haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu oldukları, haksız fiil sonucu davacının 17.648,00 TL anapara ve 30.976,80 TL. gecikme zammı ödemek zorunda kaldığı, eşitlik ilkesi gereği davacının diğer üyeler kadar aidat ödemesi gerektiği, davacının zararının fazladan ödemek zorunda kaldığı 30,976,80 TL. gecikme zammı miktarı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, takibe yapılan itirazın 30.976,80 TL. üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin itirazın reddine, şartları oluşmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı ile davalı A.. G.. vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, davalı eski kooperatif yönetim kurulu üyelerinin davacıya karşı kusurlu davranışlarından doğan zararın tazmini için davacı tarafından başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davacı vekili ile davalı Ahmet vekili temyiz etmiştir. Mahkemece yapılan inceleme yeterli olmadığı gibi hükme dayanak alınan bilirkişi raporu da açıklamalı ve denetime elverişli değildir. Bu nedenle kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek, kooperatifin defter, kayıt, belge, genel kurul ve yönetim kurulu kararları tek tek incelenerek, aidat borçları kalem kalem ve gecikme olması halinde gecikme faizi tutarları da ayrı ayrı gösterilmek suretiyle belirlenip oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken yukarıdaki ilkelere aykırı eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı A.. G.. vekillerinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı ve davalı A.. G.. yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.