Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/2635 E. 2012/4535 K. 02.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2635
KARAR NO : 2012/4535
KARAR TARİHİ : 02.07.2012

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı A.. A..n’ın T.H..A.Ş’den aldığı kredi nedeniyle davacı, davalı kooperatif, dava dışı O.. K.. ve M.. A..’ın kefil olarak sözleşmeyi imzaladıklarını, asıl borçlunun aldığı kredi borcunu ödememesi üzerine davalı kooperatifin kefil sıfatıyla ödemek zorunda kaldığı miktarın tamamınını tahsili için davacı, diğer kefiller ve asıl borçlu aleyhine icra takibi yaptığını, davacıdan kefil olarak hissesine düşen kısmının rücuen talep edebileceğini, borcun muaccel olmadığını, ayrıca davacının kooperatife farklı tarihlerde yaptığı toplam 18.000,00 TL ödemenin de takip konusu alacaktan mahsubu gerektiğini ileri sürerek, davacının takip konusu alacaktan dolayı borçlu olmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının diğer kefillerle birlikte imzayarak kooperatife verdiği taahhüt gereği B.K.’nun 488.maddesince rücu hakkından feragat ettiğini, asıl borçlunun borcunun tamamından sorumlu olduğunu, borcun da muaccel hale geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava dışı A.. A..’ın kredi başvurusu sırasında davacı ve asıl borçlunun düzenlediği taahhütname gereği ihtara gerek kalmaksızın borcun tamamının faiz ve fer’ileriyle birlikte kooperatife ödeneceği, menfi tesbit davasının açıldığı tarih itibariyla davacının davalı kooperatife toplam 49.005,76 TL borcunun olduğu ve borcun 18.000,00 TL’sinin ödendiği, kalan borcun devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, menfi tesbit istemine ilişkindir.
Taraflar, dava dışı asıl borçlu A.. A..’ın T.H.. A.Ş.’den kullandığı krediye dava dışı O..K.. ve M..A.. ile birlikte müşterek borçlu ve müteselsil kefildirler.
Davalı kooperatif tarafından, kredi alacaklısı bankaya ödenen miktarın tamamının rücuen tahsili, davacılardan kredi borçlusu A.. A..’dan isetenebilirse de, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davacının diğer kefil davalıya karşı sorumluluğu, BK’nun 487/2. maddesi yollaması ile somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken aynı Kanun’un 488. maddesinin 2. cümlesi uyarınca her bir kefile düşen pay ile sınırlıdır.
Davacı kefilin, kredi başvurusu sırasında taahhütname ile “keyfiyeti rücu hakkından” feragati, doğmamış haktan feragat niteliğinde olduğundan geçerli değildir. O halde mahkemece, bu feragatin geçerli olmadığı ve kefil olan davacının borcun tamamını ödeyen diğer kefil davalı kooperatife, borç miktarının toplam kefil sayısına (dörde) bölünmesi suretiyle davacıya düşen miktar kadar sorumlu olduğu gözetilerek, bu miktarın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulu ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.