Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/2504 E. 2012/4885 K. 12.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2504
KARAR NO : 2012/4885
KARAR TARİHİ : 12.07.2012

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve feshin geçersizliği davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 12.12.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmeyi tadil eden 28.05.1996 tarihli sözleşmelerin imzalandığını, sözleşmeler uyarınca müvekkilinin vekaletname alınmadan yapılabilecek tüm işleri yaptığını, davalıların 05.10.2006 tarihinde sözleşme ile ek sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiklerini ileri sürerek, sözleşmenin feshi için haklı neden bulunmadığının tespitine, feshin geçersizliğine, sözleşmelerin yürürlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın ise reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, asıl davada, yüklenici şirketin, sözleşmeleri gereği gibi ifa etmediğini savunarak, davanın reddini istemiş; birleşen davada ise, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile ek sözleşmenin feshini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen teknik bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, arsa maliklerinin sözleşmeleri feshetmekte haklı oldukları, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin haklı nedenle feshedilmesinden ötürü birleşen davanın açılmasında birleşen dava davacılarının hukuki menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Asıl dava, taraflar arasında aktedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliğinin tespiti, feshin haklı nedene dayanmadığının belirlenmesi, birleşen dava ise sözleşmelerin feshi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 692’nci maddesi hükmüne göre, koruma ve olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapım işleri ile ilgili sözleşmelerin kurulması ve bunların feshi ile ilgili davaların olağanüstü yönetim işlerinden olması sebebiyle sözleşmenin tarafı olan tüm arsa sahiplerince açılması veya davaya davacı dışındaki diğerlerinin, davacı safında iseler muvafakatlarının sağlanması, davalı tarafta yer alacak iseler de davanın kendilerine yöneltilmesi gerekir. Taraflar arasında imzalanan 12.12.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmeyi tadil eden 28.05.1996 tarihli sözleşmelerin tarafları olan T.. O.., H.. A.., F..A.., H.. A.., B..B..davada yer almamaktadır. Bir davada, işin esasının incelenebilmesi için öncelikle taraf teşkili yapılması zorunludur. Bu husus, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen dikkate alınması gerekir.
Bu durumda mahkemece, asıl davada davalı taraf olarak yer almayan T.. O.., H.. A.., F.. A.., H.. A.., B.. B..’a davanın yöneltilmesi (dahil edilmesi) birleşen davada ise aynı kişilerin davaya muvafakatlarının usulünce sağlanması; ölmüşlerse veraset ilamlarının dosyaya ibrazı sağlanarak taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığının denetlenmesi, taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.