YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2430
KARAR NO : 2012/4201
KARAR TARİHİ : 14.06.2012
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı P.. M.. yönünden reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı H.. K.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı H.. K..’ın müvekkil kooperatifte yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı yaptığını, görev yaptığı dönemlere ilişkin olarak 67.554,00 TL kooperatif parasının zimmetinde olduğunun tespit edildiğini, zimmetinde bulunan bu miktarın 39.844.90 TL’ sini posta çeki olarak tahsil ettiğini, bu tahsilatta davalı Hüsniye’nin kooperatifi tek imza ile temsile yetkisi olmadığı halde kendisine mevzuata aykırı ödeme yapan davalı P.. M..’nün de sorumlu olduğunu ileri sürerek 39.844,90 TL’si davalılardan müşterek müteselsil olmak üzere toplam 67.554.00 TL’nin, avans faizi ile birlikte davalı Hüsniye’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı Hüsniye yönünden, sorumlu olduğu dönemde 39.844,00 TL ve 23.612,30 TL olmak üzere toplam 63.456,30 TL’yi zimmetine geçirerek kooperatifi zarara uğrattığından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; davalı PTT idaresi yönünden ise, dava konusu paranın 3 yılı aşkın sürede kooperatif yetkilisi tarafından çekildiği, kooperatifin bu hususu denetlemediği için davalı P.. M..’nün olayda kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı H.. K.. vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dava, davacı kooperatifin yönetim kurulu eski başkanı davalı H.. K.. tarafından kooperatifin zarara uğratıldığı iddiasına dayalı sorumluluk ve PTT yönünden tazminat davasıdır. Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri aleyhine açılan sorumluluk davasının görülebilmesi, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nın 98 nci maddesinin yollamasıyla TTK’nun 341 nci maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılması prosedürüne bağlıdır. Ancak, anılan usuli eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan da tamamlanabileceğinden anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re’sen durulması zorunludur.
Somut olayda davalı H.. K.. aleyhine sorumluluk davası açılması yönünde genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı gibi dava, denetçiler tarafından da açılmamıştır. O halde, mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK’nun 52,53 ve 54. (HUMK’nun 39. ve 40.) maddeleri uyarınca davalı hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı için önel verilmesi, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir.
Bu durumda, anlatılan ilkeler çerçevesinde usuli eksiklerin giderilmesinden sonra mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, anılan usuli eksiklikler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2) Bozma nedenine göre, davacı ve davalı H.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarda (1) no’lu bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, (2) no’lu bentte açıklanan nedenle, davacı ve davalı H.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.