Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/207 E. 2012/650 K. 02.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/207
KARAR NO : 2012/650
KARAR TARİHİ : 02.02.2012

İstemcinin derdest iflasın ertelenmesi yargılaması sırasında İİK’nun 179/b maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebi üzerine mahkemece 24.10.2011 tarihli talebin reddine yönelik kararın süresi içinde istemci B.. Elektrik San. Tic. A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
İstemci vekili, müvekkili şirketin borca batık durumda olduğunu ve sundukları iyileştirme projesi kapsamında iflasın ertelenmesi isteminde bulunduklarını, alınan bir kök ve iki ek raporda belirtilen eksiklikleri tamamladıklarını, bilirkişilerin rapor düzenleme usullerinin de denetime elverişli olmadığını, 2.358.952,27 TL’lik şüpheli alacağın bulunduğunu, 1.764.704,22 TL’lik özel maliyet giderinin, tahliyenin yapıldığı Temmuz 2011’de kayda geçirildiğini, borç senedi tutarında, raporda gösterilen artışın gerçekleşmediğini, aksine azalma olduğunu ve ortaklardan alacakların silinmesinin 6111 sayılı Yasa’ya uygun bulunduğunu ileri sürerek, İİK’nun 179/b uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iflasın ertelenmesi talebinin kendisinin geçici bir hukuki himaye tedbiri olduğu, tedbirlerin hükümde değerlendirilebileceği, İİK’nun 179/b maddesinin nihai tedbir olduğu ve nihai kararın henüz verilmediği, HMK’nun 394. maddesine göre, raporun yaklaşık bir ispatı sağlamadığı ve istemcinin de raporun yetersizliğini ileri sürdüğü gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, istemci vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 389. maddesinin birinci fıkrasında, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli derecede zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtildikten sonra, ikinci fıkrada bu düzenlemenin, niteliği uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
İflasın ertelenmesi istemleri, borca batıklık bildirimini ve bir proje kapsamında, kooperatiflerle sermaye şirketlerinin iflas halinden kurtulması yönündeki gerçekçi ve somut beklentiyi içerirler. Her ne kadar, diğer yasal şartların bulunduğunun tespiti halinde, nihai kararla İİK’nun 179/b maddesindeki tedbirlere hükmedilmesi gerekirse de, yargılama aşamasında dahi istemle varılması amaçlanan hedefin elde edilmesinin imkansız hale geleceğinden endişe edilmesi halinde, ara kararı şeklinde gerekli ve yeterli tedbirlerin verilmesi mümkündür.
Ne var ki, istemde HMK’nun 390. maddesinin üçüncü bendindeki şartların bulunması ve haklılığın yaklaşık biçimde ispatlanması da gerekir. Talep bu detayları içermediği gibi, haklılığın ispatı noktasındaki mahkeme değerlendirmesi de hukuka uygun bulunmuştur.
Bu açıklama ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, istemci vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, istemci vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.