Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/1691 E. 2012/3063 K. 24.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1691
KARAR NO : 2012/3063
KARAR TARİHİ : 24.04.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili tarafından borçlu davalılar aleyhine kambiyo senedine dayalı alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalıların takip alacağını ödemedikleri gibi, borçlu şirkete ait gayrimenkul üzerinde ipotek ve çok sayıda haciz bulunduğunu öğrendiklerini, menkul haczinden de sonuç alınamadığını, bunun üzerine takip şeklini iflasa çevirdiklerini, iflas ödeme emrinin davalılar adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilerek kesinleştiğini ileri sürerek, davalıların iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, davalıların depo kararında belirtilen miktarı yapılan tebligata rağmen ödemediği gerekçesiyle, iflaslarına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, aleyhlerine başlatılan iflas yolu ile takibin kesinleşmesi nedeni ile davalıların iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi hükmüne göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen son adresine yapılır. Adres değişikliğinin bildirilmemesi halinde ise tebligat, aynı Kanun’un 35. Maddesine göre yapılır. Başka bir ifadeye 7201 sayılı Kanun’un 35. Maddesine göre tebligat yapılacak adrese, aynı Kanun’un 10 ve 21.maddelerine göre, daha önce tebligat yapılamamış olması gerekmektedir.
Somut olayda, dava dilekçesi, davalılara davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin … Ticaret Sicil Memurluğunun 08.12.2009 tarihli yazısıyla bildirdiği adresi olan, “… Mah. … …. Sok. … Han No. 5/18 …” adresine doğrudan Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Oysa davalı …’ın adresi yönetim kurulu üyesi olduğu diğer davalı şirketin adresi olmayıp, “…. Mah. … Paşa Cad. No. 35 … ” ‘dır.
Bu durumda, mahkemece, davalı şirketin bilinen son adresine çıkartılan tebligatın doğrudan 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre tebliğ edildiği ve davalı …’ın bilinen son adresine dava dilekçesinin tebliğ edilmek üzere çıkarılmadığı nazara alınmak, aynı Kanun’un 35. maddesine göre yapılan tebliğlerin usulsüz olduğu kabul edilmek suretiyle, davalılara dava dilekçesinin usulünce tebliğ edilmesi, sonrasında işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Kabule göre ise, davalılardan …’ın diğer davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu sabittir.
İİK’nun 43. maddesine göre iflas yolu ile takip, ancak Türk Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlara göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen gerçek ve tüzel kişiler hakkında yapılır. Kimlerin tacir sayılacağı TTK’nun 14, 16, 18 ve 19. maddelerinde sayılmıştır. Sermaye şirketlerinin ortakları ve yöneticileri sadece bu sıfatları nedeniyle iflasa tabi tutulamazlar. Bu kişilerin ayrıca tacir olması halinde iflası istenebilir.
Davalı …’ın kendi adına tacir olduğunu gösteren bir işletmesi bulunmadığı … Ticaret Sicil Memurluğu yazısından anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalılardan …’ın iflasa tabi şahıslardan olup olmadığı hususunda taraflardan delilleri sorularak varılacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
3-Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 no’lu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, 3 no’lu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.