Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/1618 E. 2012/3330 K. 03.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1618
KARAR NO : 2012/3330
KARAR TARİHİ : 03.05.2012

İflasın ertelenmesi isteminde bulunan şirket lehine verilen ihtiyati tedbire itiraz üzerine kararda yazılı nedenlerden dolayı tedbirin kaldırılmasına yönelik talebin reddine dair verilen kararın süresi içinde müdahil SGK vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
İflas erteleme isteminde bulunan vekili, iflasının ertelenmesi istenen şirket aleyhine başlatılmış icra takiplerinin, SGK tarafından takas ve mahsup işlemlerinin durdurulmasını, takipler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 26.08.2011 tarihli kararla, İİK’nun 179’ncu maddesine göre, alacaklıların ve borçlu şirketlerin hak ve çıkarlarının dengeli şekilde korunması, istemci şirketin faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için İİK’nun 206/1 sırasındaki haklar yönünden hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanun’dan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları ile ilgili tüm icra ve iflas takipleri, haciz, ihtiyati haciz, tedbir, satış, muhafaza işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmiş, 06.10.2011 tarihli kararda ise prim ve idari para cezalarının tahsili için istemci şirket aleyhine ihtiyati tedbir kararında belirtilen işlemlerin yapılamayacağı belirtilmiştir.
Müdahil SGK vekilince, 26.08.2011 tarihli tedbir kararının kaldırılması talep edilmiş, 23.11.2011 tarihli celsede talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı müdahil SGK vekili temyiz etmiştir.
1) Müdahil SGK vekilinin İİK. 179/b maddesine göre verilen ihtiyati tedbir kararına ilişkin temyizi yerinde olmadığından bu yöndeki temyiz itirazının reddine,
2) İflasın ertelenmesi halinde uygulanacak tedbirler genel olarak İcra ve İflas Kanunu’nun 179/a maddesinde gösterilmiştir. Bu tedbirler alacaklıların ve üçüncü kişilerin maddi hukuktan doğan talep ve def’i haklarını kısıtlamayacak ölçüde olmalıdır. Mahkemece, maddi hukuk alanında sonuçlar doğuran muhafaza tedbirleri verilmemelidir. Ayrıca alacaklıların alacaklarını tahsil amacıyla kullanabilecekleri takas, mahsup hapis hakkı gibi hukuki işlemlerin durdurulması da mevcut düzenlemeye uygun değildir. Alacaklıları kötü niyetli işlemlerden korumak yönünden iflasta takası kısıtlayan İİK’nun 200, 201’nci maddelerinin iflas ertelenmesi halinde de uygulanması icap eder. (Atalay, Oğuz, Borca Batıklık ve İflasın Ertelenmesi, İzmir, 2007, s. 174, Özekes, Muhammet, İflasın Ertelenmesi, Legal Hukuk Dergisi, Yıl 2005, Sayı, 9, s. 3249-3283, Öztek, Selçuk, İflasın Ertelenmesi Yargılaması Çerçevesinde İleri Sürülen İhtiyati Tedbir Taleplerine İlişkin Bazı Sorun ve Düşünceler, Haluk Konuralp anısına armağan, cilt 2 s. 407 ve dn 8’teki yollamalar, Yargıtay 19. HD 08.06.2006 tarih 4390/6210, 10.05.2007 tarih 2007/446-1472 sayılı kararları)
Mahkemece bu ilke gözetilmeden takas konusunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından tedbir kararına yönelik itirazın bu nedenle kabulüne tedbir kararının müdahil SGK vekili lehine bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle müdahil vekilinin ihtiyati tedbire yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbire ilişkin kararın BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.