Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/1268 E. 2012/3294 K. 03.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1268
KARAR NO : 2012/3294
KARAR TARİHİ : 03.05.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün müdahil … ile süresi içinde diğer müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin ekonomik kriz nedeniyle borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumun düzeltilmesinin mümkün olduğunu, uygulanacak iyileştirme tedbirleriyle borca batıklıktan kurtulabileceğini belirterek iflasın ertelenmesini istediklerini, mahkemece daha evvel bir yıl süreyle iflasın ertelendiğini, sonrasında ertelemenin bir yıl daha uzatıldığını ve hali hazırda ertelemeden beklenen faydanın sağlandığını, borca batıklığın sürmesi yanında, ekonomik durumun hızla iyiye gittiğini, bir yıl daha uzatılması halinde şirketin iflastan kurtulabileceğini ileri sürerek, iflas ertelemesi kararının bir yıl daha uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin 30.06.2010 tarihi itibariyle halen borca batık durumda olduğu, bu tarih itibariyle şirket özvarlığının menfi 565.197,95 TL seviyesinde bulunduğu, kısa süreli aktiflerin kısa süreli borçları karşılama oranının %54 olduğu, halbuki 30.11.2008 tarihi itibariyle aynı oranın %35 olduğu, böylece kısa süreli borçları karşılama oranının %19 arttığı, böylece şirketin borç ödeme kabiliyetinin arttığı, iktisadi kıymetlerin rayiç değerleri dikkate alındığında net aktif değer ile rayiç değer arasındaki reel değer artış farkı olan 411.166,71 TL’nin aktife eklenmesi ile 30.06.2010 tarihi itibariyle aktif toplamının 1.667.627,29 TL’ye, reel değer artış değeri olan 411.166,71 TL’nin ilavesi ve aynı tarih itibariyle pasif toplamı olan 2.232.825,24 TL’den çıkarıldığında sonuç itibariyle davacı şirketin 154.031,24 TL menfi özvarlığa sahip olduğu, böylece şirketin batık durumunun devam ettiği, davacının yüklü miktarda borç ödediği, bir kısım borçların ödemesini yapılandırdığı, ortağa ait iki taşınmazın satılarak nakit girişinin sağlandığı, müşteri taleplerini karşılamak için yeni eleman istihdam etmeye başladığı ve böylece üretime katkının da mesafe aldığı gerekçesiyle, davacının iflas erteleme süresinin bir yıl daha uzatılmasına karar verilmiştir.
Kararı, müdahiller … ile Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1- Mahkemece iflâsın ertelenmesi talebi hakkında verilen hüküm temyiz eden …’a 23.12.2011 günü tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi İİK.nun 164.maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 03.01.2012 tarihinde verilmiştir.
Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, adı geçenin temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir.
2- Müdahil Yapı ve Kredi Bankası AŞ vekilinin temyiz itirazlarına gelince:
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK.m.179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK.m.266). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve taahhüt niteliğindeki bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tesbit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde varlıkların rayiç değerlerinin ne şekilde belirlendiği, amortismanların ne şekilde hesaplandığı anlaşılamamıştır. Projede de sadece ödemesiz bir süre öngörülmüş, sermaye ve kârlılık artışından hiç söz edilmemiştir. 2010 yılı içinde genel giderlerin brüt kâr içindeki oranı % 10’dan % 22-24 bandına yükselmiştir. Rapordaki uyarılara rağmen bu konuda olumlu gelişme görülmemiş, kârlılık da % 7’den % 5’e düşmüştür.
Bu durumda mahkemece davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüte yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenle müdahil …’ın temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.