Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/1165 E. 2012/3113 K. 25.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1165
KARAR NO : 2012/3113
KARAR TARİHİ : 25.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların davacı kooperatifin 2005 yılı yönetim kurulu başkan ve üyeleri olduğunu, kooperatif alanına bir köy pompası koydurarak … Köyündeki ortaklarına motorin dağıtımı yaptıklarını, lisans olmaksızın faaliyette bulunulması nedeniyle pompanın mühürlendiğini ve kooperatife 57.156,00 TL para cezası uygulandığını, cezaya yapılan itirazın Danıştay tarafından reddedilerek kesinleştiğini, cezanın sorumlusunun davalılar olduğunu ileri sürerek, 57.156,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, açılan davanın anasözleşme hükümlerine uymadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların özen yükümlülüğünü ihlal ederek, bayilik lisansı bulunmadan akaryakıt dağıtımı yaptığı, bununla ilgili EPDK’nın verdiği idari para cezasına yapılan itirazların Danıştay tarafından kabul görmediği, davalıların kooperatif aleyhine idari para cezasının uygulanmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 57.156,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar temyiz etmiştir.
1-Dava, kooperatif eski yöneticileri aleyhine açılan sorumluluk davasına ilişkindir.Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri aleyhine açılan sorumluluk davasının görülebilmesi, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nın 98 nci maddesinin yollamasıyla TTK.nun 341 nci maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılması prosedürüne bağlıdır. Ancak, anılan usuli eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan da tamamlanabileceğinden anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez.Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re’sen durulması zorunludur.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davanın davacı kooperatif yönetim kurulu başkanı ve bir üyesi tarafından verilen vekaletnameye dayalı olarak açıldığı ve davalı eski yöneticiler hakkında dava açılmasına yönelik bir genel kurulu kararının da bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK’nun 52,53 ve 54. (HUMK’nun 39. ve 40.) maddeleri uyarınca davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı için önel verilmesi, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir.
Bu durumda, anlatılan ilkeler çerçevesinde usuli eksiklerin giderilmesinden sonra mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, anılan usuli eksiklikler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.