YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/839
KARAR NO : 2011/2665
KARAR TARİHİ : 19.12.2011
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili kooperatif ortaklarından 11 kişinin genel kurul gündemine madde eklenmesini talep ettikleri halde, Kooperatifler Kanunu’nun 46./2. maddesine aykırı olarak ihtarnamede belirtilen hususların gündeme alınmadığını, genel kurul toplantısına yapılan çağrının usulsüz olduğunu, 1996 yılında yapılan genel kuruldaki hazirun cetvelinin esas alındığını, 2002 yılındaki genel kurulda hazirun cetvelinde ismi olanlara çağrı yapılmadığı gibi oy da kullandırılmadığını, 1996 yılından sonra tapuların el değiştirdiğini, davalı kooperatifin zımnen ortaklığını kabul ettiği kişileri toplantıya çağırmadığını, genel kurul toplantısına geçilmeden önce kooperatif üyesi olduğunu söyleyen yaklaşık 15 tapu malikinin hazirun cetveline isimleri yazılmadığı gibi toplantıya da alınmadıklarını, ileri sürerek 23.03.2008 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacılardan …, … ve …’nin kooperatif ortağı olmadıklarından dava açma haklarının olmadığını, diğer davacıların ise, kendilerine PTT aracılığı ile yapılan üç ihtara rağmen aidat borçlarını ödemediklerini, kooperatifin tasfiye halinde olduğunu, kooperatifin amacı gerçekleştirilerek ortaklarına tapuların verildiğini, ferdi münasebet tesis edildiğini ve tapularını alan üyelerin aidat ödemek istemediklerini, davacıların alınan kararlara muhalefet şerhi koymadıkları gibi bir aylık hakdüşürücü sürede davayı açmadıklarını, gündeme davacıların istedikleri hususların alındığını, genel kurul çağrısının usulüne uygun olduğu, hazirun cetvelinin gerçeğe uygun üye kayıtlarına göre hazırlandığını, tapu maliki olmanın kendiliğinden kooperatif üyeliği sıfatını kazandırmayacağını, zımni kooperatif üyeliği gibi bir üyelik statüsünün bulunmadığını, içinde davacıların da bulunduğu bir grubun toplantıyı terk ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacılardan …, … ve …’nin başka bir ortağın üyelik hakkını devraldığına, yönetim kuruluna yazılı başvuruda bulunduklarına, kooperatife aidat ödediklerine ya da kooperatifin bu şahısları zımnen ortak olarak kabul ettiğine ilişkin kooperatif kayıtlarında herhangi bir belgeye rastlanmadığı, kooperatif ortağından tapunun devralınması suretiyle ortaklık sıfatının kazanılmasının hukuken mümkün olmadığı, bu davacıların kooperatife ortak olmadıklarından dava açma haklarının bulunmadığı, diğer davacıların ise 23.03.2008 tarihli toplantıya katıldıkları halde kararlara muhalif oy kullanmadıkları, muhalefet şerhi yazdırmadıkları, gündeme konulması talep edilen hususların yönetim kurulunun tespit ettiği gündemle bir araya getirilerek gündeme konulduğu, 23.03.2008 tarihli davalı kooperatifin genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini gerektiren bir sebep bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.