YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/819
KARAR NO : 2011/2416
KARAR TARİHİ : 07.12.2011
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
KARAR
Temyiz eden şikayetçi vekili, müvekkili RCT varlık şirketinin harçtan muaf olduğunu ve o nedenle temyiz harcı olmadan temyiz talebinin incelenmesini talep etmiştir.
01.11.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 143.maddesi ile “Varlık Yönetim Şirketleri”nin kurulmasına imkan tanınmıştır. Kanunun 143.maddesine göre; “Bankalar ve Fona dahil diğer mali kurumların alacakları ile diğer varlıklarının satın alınması, tahsili, yeniden yapılandırılması ve satılması amacıyla, kuruluş ve faaliyet esasları Kurul tarafından belirlenen varlık şirketleri de kurulabilir. Varlık yönetim şirketleri alacakların tahsili ve alacakların ve/veya diğer varlıkların yeniden yapılandırılması kapsamında alacak tahsili amacıyla edindiği gayrimenkul veya sair mal, hak ve varlıkların işletilmesi, kiralanması ve bunlara yatırım yapılması ve yine alacaklannı tahsil etmek amacıyla borçlularına ilave finansman sağlamak veya sermayelerine iştirak etmek dahil olmak üzere her türlü faaliyeti gerçekleştirmeye yetkilidir.
Fon kurulacak varlık yönetim şirketlerine sermaye sağlamak suretiyle kurucu ortak veya hissedar olarak katılmaya yetkilidir.
Fonun en az yüzde yirmi hissedar olduğu varlık yönetim şirketleri, Fondan devraldığı alacaklarla ilgili olarak bu Kanunun 132 nci maddesinin sekizinci fıkrası ve 138 inci maddesinin beşinci fıkrasında fona tanınan hak ve yetkileri kullanır.”
Aynı Kanunun 5.fıkrasına göre; “Bu Kanun kapsamında kurulan varlık yönetim şirketlerinin… yaptıkları işlemler ve bununla ilgili olarak düzenlenen kağıtlar, kuruluş işlemleri dahil olmak üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince …492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan …istisnadır.”
Kanunda “muaflıktan değil “istisna”dan söz edilmektedir. Dolayısı ile harçtan istisna olan doğrudan doğruya varlık yönetim şirketleri olmayıp, varlık yönetim şirketlerinin kuruluşlarından itibaren beş yıl boyunca yaptıkları işlemlerdir.
Öte yandan ,aynı maddenin 3. fıkrası şikayetçi RCT varlık şirketine harçtan muafiyet sağlayan bir düzenleme içermemektedir.
Şikayetçi vekilinin temyiz talebi 25.01.2011 tarihli olup, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 143/5. fıkrası gereğince 5 yıllık istisna süre dolduktan sonra yapıldığı ve alacağı temliken aldığı Vakıflar Bankası’nın da 5411 sayılı Yasa’nın geçici 13. maddesi kapsamında harç muafiyeti olmadığından, şikayetçi RCT varlık şirketinin temyiz isteminin harca tabi olduğu sonucuna varmak gerekmiştir.
Diğer yandan, temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nun 434.maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Temyiz defterine kayıt ettirilip,harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.5.1985 gün ve 1984/5 esas, 1985/1 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK`nun 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır.
Hükmü temyiz eden şikayetçi vekili tarafından verilen temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş ise de temyiz harcının yatırıldığına dair bilgi ve belge bulunmadığından, temyiz harcının yatırılması için HUMK`nun 434/3. maddesi uyarınca muhtıra çıkarılması, sonucuna göre gerektiğinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi ya da HUMK’nun 432/4. maddesi uyarınca mahkemece bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle,dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.