Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/4830 E. 2012/425 K. 26.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4830
KARAR NO : 2012/425
KARAR TARİHİ : 26.01.2012

Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Şikayetçi vekili, müvekkilinin L… T..isimli yabancı bayraklı gemide çalıştığını, ancak maaş ve diğer işçilik alacaklarını tahsil edemediğini, bu nedenle müvekkilinin kanundan doğan rehin hakkının bulunması nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, ancak geminin başka borçları da olduğu için bu çerçevede adı geçen geminin Samsun 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/8695 sayılı dosyası ile satıldığının öğrenildiğini ve icra müdürlüğünce sıra cetveli yapıldığını, ancak müvekkiline bu sıra cetvelinde yer verilmediğini, oysa müvekkilinin alacağının niteliği uyarınca gemi ve teferruatlar üzerinde rehin hakkı bulunduğunu belirterek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda şikayetçi vekili tarafından 05.06.2005 tarihinde Samsun 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009 /8697 sayılı dosyası ile takibe geçtiği, ancak daha sonra dosyada hiç bir işlem yapılmadığı için dosyanın işlemden kaldırıldığı ve sıra cetveli düzenlenmesinden sonra 30.12.2010 tarihinde dosyanın yenilenerek 2010/7451 numarasını aldığı ve takibin halen derdest olduğu, ancak haciz konulması veya seferden men edilmesi yönünde bir işlem yapılmadığı, geminin satışının kesinleştiği 29.06.2010 tarihinde dosyanın takipsizlik nedeni ile Işlemden kaldırılmış halde olduğu, dolayısı ile satışın kesinleştiği tarih itibari ile dahi işlemden kaldırılmış takip nedeni ile davacı alacaklıya sıra cetvelinde pay ayrılmasının hukuken ve fiilen mümkün olmadığı, kaldı ki sıra cetveline itiraz eden alacaklının satış tarihi itibari ile bedeli paylaşıma konu mal üzerinde mevcut bir haczin bulunması gerektiği, aksi takdirde dava sonucundan yararlanmasının mümkün olmadığı, ancak haczi geçerli olan alacaklının sıra cetveline itiraz hakkının bulunduğu, şikayetçinin mal üzerinde icrai bir işleminin bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Karar, şikayetçi vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık şikayetçinin gemi adamlığı, maaş ve diğer işçilik alacaklarından kaynaklanmaktadır. TTK’nun 1235. maddesi hangi alacakların sahiplerine gemi alacaklısı hakkı verdiğini hükme bağlamış olup bu maddenin üçüncü fıkrası ” Gemi adamlarının hizmet ve iş mukavalelerinden doğan” alacaklar demek suretiyle bu alacakların gemi alacağı olduğunu hükme bağlamıştır. Anılan kanun maddesi dikkate alındığında gemi alacaklısı hakkının yasa gereği hacizli ve rehinli alacaklardan önce geleceği ve geminin satışı halinde de bu alacaklardan önce ödeneceğinin kabulü gerekir. Gemi alacaklısı hakkına sahip kişinin bu alacağını dava açıp hüküm altına almasına da gerek yoktur. Somut olayda, şikayetçi alacaklı, icra takibi yapmış olup, bu takip nedeni ile satışa konu gemiye haciz koydurmamış olsa bile rehin hakkının yasal olarak mevcudiyetinin kabulü gerekir. Zira bu tür alacakların doğuş tarihine bakılmaksızın önce ödenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, şikayetçi alacaklının rehinli alacağının tutarı ve bu miktar üzerinden şikayetin kabulü gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurumlasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.