Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/4686 E. 2012/1701 K. 06.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4686
KARAR NO : 2012/1701
KARAR TARİHİ : 06.03.2012

Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahil Ü…Kağıtçılık ve Paz.San.Tic.Ltd.Şti ve S.. K.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin 1991 yılında matbaacılık alanında faaliyet göstermek üzere kurulduğunu, ISO 9001 belgesine sahip bulunduğunu, yurt içinde ve yurt dışında tanındığını, ihracat yapan bir şirket olduğunu, 2008 yılında başlayan ve tüm dünyayı etkileyen ekonomik kriz, yeni bir binaya taşınma maliyeti, tüm hisselerin yarısını teşkil eden kurucu ortakların ortaklık bedellerini alarak ortaklıktan ayrılmaları, ayrılan bu ortaklardan birinin kurduğu yeni bir şirketle haksız rekabette bulunması, ekonomik kriz nedeniyle kağıtçılık alanında faaliyet gösteren bir çok şirketin iflas etmesi nedeniyle yurt dışındaki kağıt üreticilerinin Türk firmalarına kredi açmakta çekingen davranması ve bunun sonucu nakitle çalışma mecburiyetinin nakit sıkıntısına yol açması, müvekkili şirketin alacaklarını almakta güçlükler yaşaması,Fransa’da kurulu olan ve müvekkili şirketin kendisinden 400.000 Euro alacaklı bulunduğu şirketin iflas ertelemesine gitmesi, kar marjının düşmesi ve müvekkili şirket aleyhine takip ve haciz işlemlerine başlanması nedeniyle müvekkili şirketin borca batık hale düştüğünü, dilekçe ekinde sunulan iyileştirme projesinin uygulanması suretiyle müvekkili şirketin borca batıklıktan dolayısı ile iflastan kurtulabileceğini ileri sürerek, iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller vekilleri, talebin reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi ve kayyım raporları ve toplanan delillere göre, iflasın ertelenmesini talep eden şirketin borca batık olduğu, ancak şirketin potansiyelinin borca batıklıktan kurtulma ümidi verdiği, davacı şirketin iyileştirme projesi ve bilirkişi raporuna göre sermayesini artırdığı, bir çok alacaklı ile borç yapılandırması yaptığı, SGK’ya olan borçlarını yeni yürürlüğe giren yasadan yararlanarak yapılandırdığı, bu nedenler ile iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bulunduğu, uygulama imkanının olduğu, davacı şirketin iflasının ertelenmesine karar verilmesi halinde borca bataklıktan kurtulabileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı M..B.. Yayın San Ve Tic A.Ş.’ nin 27.04.2011 tarihinden itibaren İİK.nun 179 maddesi gereğince İflasının 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiştir
Kararı, müdahiller SGK ve Ü.. ….Ltd. Şti vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
1-İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için iflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması ve mali durumunu iyileştirme ümidinin bulunması gerekir. Bu nedenle iflas erteleme talebinde bulunan şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı tespit edilmelidir. İflas erteleme talebinde bulunan şirket borca batık durumda değilse bu gerekçeyle iflas erteleme talebi reddedilmeli ve şirketin iflasına karar verilmemelidir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak iflasın ertelenmesi talebi kabul edilmişse de hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi, Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Bilirkişi raporu borca batıklık yönünden yeterli olmadığı gibi istemci şirketin mali durumunu iyileştirme gerekliliğini doğuran sebepleri, işletmenin kurtuluşunu sağlayacak tedbirlerin ne olduğu da yeterince incelememiştir.
Öte yandan, müdahil Ü…Kağıtçılık Paz.San.ve Tic.Ltd.Şti vekili tarafından, iflas erteleme talebinden çok kısa süre önce iflasın ertelenmesini talep eden şirket ile Finansal Kiralama Şirketi arasında finansal kiralama sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşme sonunda şirketin borca batık hale geldiği ve bu durumun muvazaalı olduğu belirtilmiş, ancak mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Mahkemece bu yönler üzerinde durularak ve özellikle iflasın ertelenmesi talebinde bulunan şirketin yaptığı finansal kiralama sözleşmesinin borca batıklık üzerindeki etkisi üzerinde durulup,bunun iyi niyet kurallarına uygun olup olmadığı incelenerek, borca batıklığın tespiti gerekirken, eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- İflasın ertelenmesi talebinde uygulanacak tedbirler, İİK’nun 179/b maddesinde düzenlenmiştir. Madde kapsamında belirtilmeyen tedbirlere hükmedilmemesi ve alınacak tedbirlerin kural olarak maddi hukuka ilişkin talep ve def’i haklarını kısıtlamaması gerekir. İİK’nun 89. maddesine göre çıkarılan haciz ihbarnamesinin, hakkında iflasın ertelenmesi istenen şirket bakımından etkisine gelince; kural olarak haciz ihbarnamesi muhataba ulaşmış ve haciz ihbarnamesine konu olan alacak icra veznesine ulaşmadan önce tedbir kararı verilmiş ise, ödeme işlemi bir takip işlemi olduğundan paranın haciz alacaklısına veya haczin borçlusuna ödenmemesi gerekir. Keza aynı kanunun 179/b madde hükmü gereğince açılan iflasın ertelenmesi davası nedeniyle verilen tedbir kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce yapılmış olan takipler durur. Takibin durması, takibin bulunduğu aşamada kalması anlamında olduğundan, tedbir kararından önce konulmuş olan muhafaza tedbirinin kaldırılmaması gerekir.
Somut olayda, mahkemenin ara kararı ile kurduğu ihtiyati tedbir kararında bu ilkeye uygun olarak hareket edip etmediği konuyla ilgili icra dosyası ve temyize konu olan 23.11.2009 tarihli ihtiyati tedbir kararı dosyada mevcut olmadığından tam olarak denetlenememektedir. Yine Mahkemenin 06/11/2009 tarihli İİK’nun 89. maddesinin uygulanması hakkındaki celse arası ara kararı ile ilgili yazısında bu ilke konulduktan sonra gereği düşünüldü kısmında davacı borçlunun 3. kişilerden olan alacağının İİK’nun 89. maddesi uyarınca haczinin mahkemece verilen ihtiyati tebdbirler kapsamında kaldığından, bu alacakların 3. kişi bankalar tarafından takip dosyasına ödenmesi mümkün bulunmadığından kayyumlar denetiminde faaliyetine devam eden davacı şirkete ödenmesine karar verilmiş olup, bu kararın da denetimi mümkün olmamıştır.
Bu durumda mahkemece muhafaza tedbirinin kaldırılmasına ve haciz ihbarnamesine ilişkin olarak verdiği ve belirtilen nedenlerle tam olarak denetlenemeyen tedbir kararlarının yukarıda belirtilen ilkeler gözönüne alınarak yeniden değerlendirilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, müdahiller SGK Başkanlığı ve Ü… Kağıtçılık Paz. San ve Tic. Ldt. Şti vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.