Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/4398 E. 2011/2958 K. 29.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4398
KARAR NO : 2011/2958
KARAR TARİHİ : 29.12.2011

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete sattığı mal karşılığı düzenlenen iki adet fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhinde ilamsız icra yoluyla takip başlattıklarını, takibin iflas yolu ile takibe dönüştürüldüğünü, davalının iflas ödeme emrine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının kaldırılarak depo kararı çıkarılmasını, borcun ödenmemesi halinde davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki olduğunu, davaya konu faturaların bedellerinin müvekkili tarafından üç adet çek ile ödendiğini, müvekkilinin siparişine uygun olmayan vasıfta mal gönderildiğinden vade farkı faturası düzenlenerek davacıya tebliğ edildiğini, davacının faturaya süresinde itiraz etmediğini, bu faturadan dolayı müvekkilinin alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia,savunma ve benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinde davalı çeklerinin ödeme kaydı olarak göründüğü,usulüne uygun tutulmamakla birlikte davalı defterlerinde de takip konusu faturaların kayıtlı olduğu, aradaki farkın davalı tarafça düzenlenen fiyat farkı faturasından kaynaklandığı, davalının dayandığı fiyat farkı faturasının davacıya hangi tarihte tebliğ edildiği hususunun sabit olmadığı, buna göre davacı tarafın faturaya itirazının da süresinde olup olmadığının anlaşılamadığı, takip konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve fatura münderecatının kesinleşmesinden sonra artık fiyat farkı faturası düzenlenmesinin de hüküm ifade etmeyeceği, tarafların defterlerine göre davacının takibe konu ettiği 11.069,94 TL asıl alacağın mevcut olduğu, bu miktar yönünden davalı itirazının haksız olduğu gerekçesiyle, davalının itirazının kısmen kaldırılmasına, depo kararı gereği davalı tarafça yerine getirildiğinden konusu kalmayan iflas davası yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından düzenlenerek davalıya tebliğ edilen 09.04.2009 tarihli ihtarnamede açıkça 28.03.2009 tarihli faturanın şirkete gönderildiği, yasal süresi içinde fatura içeriğine itiraz ettikleri bildirilmiştir. Bu durumda faturanın davalıya tebliğ edilip edilmediğinin belirli olmadığı yönündeki mahkemenin gerekçesi yerinde değildir. Kaldı ki davalı tarafın bu yönde bir savunması da yoktur. Yapılan yargılama sonunda takibe konu
fatura bedellerinin üç ayrı çekle davalı tarafça ödendiği sabittir. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümlenmesinde davalı tarafça davacıya gönderilen 12.944,00 TL’lik fiyat farkı faturasının dayanağı ve haklılığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.