Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/3824 E. 2012/3102 K. 25.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3824
KARAR NO : 2012/3102
KARAR TARİHİ : 25.04.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatif üyesi olduğunu, ortakların, aracının özelliğine göre belirlenen iş sayısı ile kooperatifin belirlediği sıraya göre çalıştıklarını, müvekkilinin römork çeker bir kamyon aldığını kooperatife bildirdiğini, buna rağmen kooperatifin iki iş vermesi gerekirken bir iş verdiğini, eşitlik ilkesine aykırı hareket edildiğini, kooperatifin, davacının başvurularından sonra olumsuz tavır takındığını ve 30 gün iş verilmeyeceğine dair yazı gönderdiği gibi, 30 gün sonunda da iş vermediğini, davacının iki iş tahsisi yapılmaması nedeniyle kazanç kaybının bulunduğunu ileri sürerek, 06.12.2004 tarihli iç tüzük gereği davacıya da iki iş verilmesi kanaati oluşması veyahut 6/B maddesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi her iki durumda da 5.000,00 TL manevi, 200,00 TL maddi tazminatın reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.01.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebi 31.915,35 TL’ya artırmıştır.
Davalı vekili, kooperatif üyelerinin araçlarının niteliklerine göre iş aldıklarını, römorklu araçların iki iş alabilmesinin iki hisse sahibi olma şartına bağlı olduğunu, ortaklar arasında eşitsizlik olmadığını, davacının, 26.12.2005 günü aracı yüklü iken iş aldığının tespit edilmesi üzerine 30 gün iş verilmemesi cezası aldığını ve bu ceza bitiminde başvuruda bulunmadığı için sıraya alınmadığını, daha sonra müracaatı ile iş almaya devam ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatifte tek üyeliğinin bulunduğu, 28.04.2005 tarihinde römork çeker araç alarak bunu kooperatife bildirdiği, davacı hakkında verilen 30 gün iş vermeme cezasının haklı ve yerinde olduğunun ispat edilemediği, bu sürenin bitiminde de davacının başvuru yapamaması nedeniyle iş verilmediği savunmasının anasözleşme ve iç tüzük gereği geçerli bulunmadığı, yönetimin davacıyı kendiliğinden sıraya alması gerektiği, iç tüzükte iki iş bir sıra sisteminden bahsedilmişse de kooperatifin bu şekilde uygulama yapmadığı, römork çeker aracı olan ortaklara da bir iş verildiğinin tespit edildiği, davacının römork sahibi olduğu 2005 Ekim, Kasım, Aralık aylarında bir iş alması nedeniyle kazanç kaybının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne Ocak 2006 dahil dava tarihi Temmuz 2007 tarihine kadar 19 ay karşılığı 12.692,00 TL kazanç kaybının 200,00 TL lik kısmına dava tarihinden, bakiye kısmına ıslah tarihinden itibaren işletilecek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin ve şartları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacıya iş verilmemesi iddiasına dayalı kazanç kaybı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Mahkemece verilen karar yeterli incelemeye dayalı değildir. Zira, davacıya verilen ceza açısından anasözleşme ve yönetmelik hükümleri incelenerek ceza verilmesi usulü, itiraz yolu bulunup bulunmadığı ve varsa itiraz süresi araştırıldıktan sonra cezanın içeriğinin denetimi yapılarak davacıya ceza verilmesinin haklı olup olmadığının, taraf delilleri kapsamında tanıklar dinlendikten sonra tartışılması gerekir.
Öte yandan davanın kabul şekline göre, tazminat hesabında davacının aracını tazminat istenen süre içinde hiç çalıştırılmadığı varsayımına göre hesaplama yapılmıştır. Oysa, dava konusu edilen dönemde davacı, aracını çalıştırmış olsaydı elde edeceği net kazancı talep hakkını haiz olup, ticari bir araç olan dava konusu aracın bu dönem içinde kooperatifçe çalıştırılmadığı halde, davacının, aracını başka işte çalıştırarak gelir elde etmemesi hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu nedenle, aracın tazminat istenen dönem içinde başka bir işte çalıştırılarak elde edebileceği gelir hesaplanarak, davacı ile aynı durumda olan bir ortağın ortalama kazancının belirlenmesi, belirlenen miktardan masraf ve amortisman giderlerinin düşülmesi gerekir.
O halde, mahkemece, gerekli belgeler toplandıktan sonra, taşıma sektöründe faaliyet gösteren uzmanın da katıldığı bilirkişi kurulu oluşturulup, davalı kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, kooperatifin o dönem içinde kaç ortağı olduğu, hangi ortağa ne kadar iş verildiği, davacıya verilmesi gereken iş belirlendikten sonra davacının aracının çalıştırılmaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybının yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde denetime elverişli bir rapor alınarak tespit edilmesi, bilirkişi raporu ile kazanç kaybının gerçek miktarının somut verilerle tam olarak saptanamaması halinde BK’nun 42 nci vd. madde hükümleri uyarınca mahkemece somut olayın özellikleri gözönünde bulundurularak, takdiren bir miktar kazanç kaybına hükmedilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.