Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/3739 E. 2012/2785 K. 11.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3739
KARAR NO : 2012/2785
KARAR TARİHİ : 11.04.2012

Taraflar arasındaki alacak ve tapu iptali tescil ve mümkün olmadığı takdirde tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar M.. T.. mirasçıları vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacılar vekili asıl ve birleşen davada, dava devam ederken vefat etmiş olan davacılar murisinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, halen davalı E.. K.. üzerine kayıtlı olan konutun murise tahsis ve teslim edildiğini, konutta davacıların oturuyor olmasına rağmen tapusunun dava dışı arsa sahibi tarafından kooperatif yöneticisi olan davalı H.. A..’ın vekilliğiyle davalı B.. B..’e, ondan da kooperatifin çaycısı davalı E.. K..’a, dava devam ederken de davalı Y.. B..’a devredildiğini, bu şahsın müvekkilinin oturmakta olduğu konutu görmeden tapuda devraldığını, bütün bu devirlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, konutun tapusunun iptali ile davacılar adına tesciline, bu talebin kabul edilmemesi durumunda şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava devam ederken HUMK’nun 186. maddesi gereğince davalı E.. K.. hakkındaki taleplerinden sarfınazar ettiklerini, taleplerini konutu kayden devralan Y..B..’a yönelttiklerini beyan etmiştir.
Davalılar H.. A.., B.. B.., E..K.. ve kooperatif vekili asıl ve bileşen davada, devir işlemlerinin muvazaalı olmadığını, murisinin ödemelerinin eksik olması nedeniyle kendisine daire tahsis edilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Y..B..vekili, müvekkilinin dava devam ederken taşınmazı iyiniyetli olarak tapu maliki E.. K..’dan satın almış olduğunu ve satın almadan önce konutu görmek gibi bir mecburiyetinin olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar H.. A.. ve B.. B..’in arkadaş olup beraber hareket ettikleri, diğer davalı E..K..’un kooperatifin çaycısı olduğu, bu kişilerin aralarında yaptıkları işlemlerin muvazaalı olduğunu, ancak diğer davalı Y..B..’ın kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği, eskalasyon hesabına göre davacıların talep edebilecekleri miktarın 24.426,09 TL olduğu, 5.000,00 TL tazminat talebinin de ıslah edilmediği ve davalı E.. K.. hakkındaki talebin atiye bırakıldığı gerekçesiyle, 5.000,00 TL tazminatın davalılar kooperatif, B.. B.. ve H.. A..’dan tahsiline, davalı Y.. B.. açısından davanın reddine ve davalı E.. K..hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, tahsis ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, bu talebin kabul edilmemesi durumunda tazminat istemine ilişkindir. Kişilerin yaptıkları iç dünyalarını ilgilendiren hukuki işlemlerindeki amacın tespiti kolay olmamakla beraber, yararlandırmayı amaçladığı kişi veya kişilerle olan özel ilişkileri ile objektif ve sübjektif unsurların sağlıklı bir biçimde yorumlanması sonucu gerçek amaç ile göstermelik amacın ayırdedilmesi mümkün olabilir. Borçlar Kanunu’nun 18. maddesinde; Bir sözleşmenin şekil şartlarının tespitinde iki tarafın gerek yanılarak gerekse sözleşmedeki gerçek amaçlarını gizleyerek kullandıkları deyimlere ( yaptıkları tasarruflara ) bakılmayarak onların asıl ve ortak amaçlarının aranması gerçeği vurgulanmıştır. Buna göre mahkemece muvazaa iddiası hakkında objektif ve sübjektif unsurlar araştırılarak bir sonuca varılması gereklidir. Somut olay açısından objektif unsur davaya konu konutun değeri olup, davalılar E.. K..ve Y.. B..’ın tapuda yaptıkları işlemin miktarı ile konutun gerçek değeri arasındaki değer farkı gözetilerek, konutun gerçek değerinin çok altında bir değer üzerinden işlem yapıldığı tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, objektif unsurun bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı taraf, davaya konu konutta 1999-2000 yıllarından beri ve halen oturmakta olduğunu ve normalde konut alacak kişinin satın alacağı daireyi görmesi ve araştırma yapması gerektiğini; davalı ise, satın almadan önce konutu görme, yükümlülüğünün olmadığını belirtmektedir. Mahkemece bu hususlar ve dosya kapsamı incelenerek sübjektif unsurun gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirerek varılacak sonuca göre tapu iptal tescil talebi konusunda bir hüküm verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.