Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/3530 E. 2012/3104 K. 25.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3530
KARAR NO : 2012/3104
KARAR TARİHİ : 25.04.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, davalı kooperatife üye olduğunu, 2002 yılında kooperatiften almadığı ürünlerin alındı gibi gösterilerek kendisinden 4.565,00 TL tahsil edildiğini, kooperatif çalışanları hakkında Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu mahkumiyet kararı verildiğini ileri sürerek, haksız olarak alınan 4.565,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi, bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının rızaen yaptığı ödemeyi isteyemeyeceğini, 2003 yılında kooperatifte başlatılan inceleme sonucu davacının imza eksikliklerinin bulunduğunun tespit edildiğini, bu senetlerdeki borcu 2006 yılına kadar ödediğini, yine 2006 yılında davacının tekrar borçlandığını, bu borcu ise 2007 yılına kadar ödemesi gerektiğini, bu nedenle icra takibi başlattıklarını, davacının borçlarını karıştırdığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının alacağını evrakta sahtecilik iddiasına dayandırdığı, bu suçun yargılamasının 20.12.2006 tarihinde mahkumiyetle sonuçlandığı, davacının sebepsiz zenginleşmeyi bu tarihte öğrenmiş sayılacağı ve bu tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra iş bu davayı açtığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı kooperatif yetkililerinin evrakta sahtecilik şeklinde oluşan haksız fiilerine dayalı alacak istemidir.
Mahkemece, kooperatif yetkilileri hakkında açılan ceza davasının 20.12.2006 tarihinde mahkumiyetle sonuçlandığı, davacının öğrenme tarihi itibariyle bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de henüz ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği görülmüştür. BK’nun 60 . maddesi uyarınca haksız fiillerde bir yıllık zamanaşımı süresi, zarar görenin faili ve zararı öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Anılan hükümdeki sürenin işlemeye başlaması için sadece zararı öğrenmiş olmak yetmez, aynı zamanda zarardan sorumlu tutulan kişinin de bilinmesi gerekir. Ceza yargılaması sonucu verilen karar kesinleşmediğinden, davacının zararı ve faili henüz öğrenmediği ve bir yıllık zamanaşımı süresinin başlamadığı hususu gözardı edilerek yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.