Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/3408 E. 2012/2548 K. 02.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3408
KARAR NO : 2012/2548
KARAR TARİHİ : 02.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife yaklaşık 10 yıl önce üye olduğunu ve tüm ödemelerini yaptığını, kooperatif yönetiminin yeterli parayı ödemediği gerekçesiyle müvekkilini ihraç ettiğini, ihraç kararının … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/227 esas, 2004/214 karar sayılı ilamıyla iptal edildiğini, dairenin boya, badana, kapı,doğrama, işlerini müvekkilinin yaptırdığını, tapunun davalı … adına olmasının şekli olduğunu, gerçek sahibinin müvekkili olduğunu ileri sürerek, … Sitesi A blok 1/1 nolu taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının halen işgalci olduğu dairede hiçbir hukuki sıfatı bulunmadan oturduğunu, kooperatifin başlangıçta yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacıyı ihraç ettiğini, ihraç kararının borcun olmadığından değil, verilen sürelerin kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemece iptal edildiğini,davacının kooperatif ile hiçbir ilgisinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı kooperatif vekili, açılan davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif ortaklarının, ortaklık nedeniyle üstlenmiş oldukları yükümlülükleri yerine getirmelerinin olağan olduğu, kooperatifin amacının gerçekleşebilmesi için ortakların parasal katkılarının gerektiği, genel kurulca belirlenen aidatların ortakça ödenmesinin gerekli olduğu, davacının 2000 yılı öncesi 4.400,00 TL, sonrası 13.000 DM. tutarında borcu bulunduğu ve borcunu ödemediği, davacı hakkında yönetim kurulunun 25.05.2005 tarih ve 70 sayılı toplantısında ihraç kararı alındığı ve 16.07.2005 tarihli genel kurul kararı ile ihraç edildiği, bu nedenle dava konusu taşınmazın tescilini isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, tapu iptali ve tesciline ilişkindir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1 maddesi “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza
mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir.İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmüne; Tebligat Tüzüğü ‘nün 28 nci maddesinde ise; ” Muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmazsa tebliğ memurunun adreste bulumama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda mahkemece, davacının 16.07.2005 tarihli genel kurul kararı ile ihraç edildiği, bu nedenle dava konusu taşınmazın tescilini isteyemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, davacının genel kurul tarafından ihracına ilişkin kararın tebliğine ilişkin noter şerhi incelendiğinde, muhatabın adresinin kapalı olduğu, yapılan araştırmada muhatabın halen adreste ikamet ettiği, ancak geçici olarak evde bulunmadığının …’ın imzasız beyanından anlaşıldığı belirtilmekte ise de,… isimli kişinin anılan 28 nci maddede yazılı kişilenden hangisi olduğu bu kişinin imzadan imtina edip etmediği, muhatabın nerede olduğunun sorulup sorulmadığı anlaşılmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, ihraç kararıyla ilgili tebligat parçasının onaylı bir suretinin ilgili noterlikten getirtilip, tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21 nci ve Tebligat Tüzüğü’nün 28 nci maddesi çerçevesinde geçerli olup olmadığı üzerinde dururup, sonucuna göre karar verilmesi gerekriken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2) Bozma neden ve şekline göre,davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.