Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/3148 E. 2012/66 K. 17.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3148
KARAR NO : 2012/66
KARAR TARİHİ : 17.01.2012

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de bu istemin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, genel kurul kararları uyarınca kooperatif alacağının tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, müvekkilinin davalıdan 2.800,00 TL asıl alacak, 1.380,92 TL işlemiş faiz olmak üzere takip tarihi itibariyle 4.180,92 TL alacağı olduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin Z.. Ö.. isimli kişiden üyeliğini devraldığını, bu kişinin adiatlarını peşin ödemiş olduğunu, bu nedenle müvekkilinin de borcu bulunmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş; karşı davasında ise, dairenin taahhüt edilen tarihte teslim edilmediğinden müvekkilinin kira alacağı olduğunu, dairenin geç teslimi dışında eksik ve hatalı imalatı bulunduğunu, 29.09.2003 tarihinde de müvekkilinden haksız olarak 3.000,00 TL alındığını ileri sürerek, her bir kalem için 1.001,00 TL olmak üzere 3.003,00 TL’nin avans faizi ile birlikte kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bütün ortaklara dairelerin aynı şekilde teslim edildiğini, haksız alındığı ileri sürülen 3.000,00 TL ile ilgili yeterli açıklamanın yapılmadığını ve bu istemin zamanaşımına uğradığını, genel kurul kararı olmadan peşin bedelli ortak kabul edilmesinin mümkün olmadığını savunarak, karşılık davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının kooperatife 2.800,00TL aidat borcu olduğu, adiat borcuna genel kurulda kabul edilen oranda faiz işletilmesi gerektiği, eşitlik kuralına uymayan yönetim kurulu kararı uyarınca geç teslim nedeniyle kira ve imalat bedellerinin istenemeyeceği, 3.000,00 TL’nin de aidat dışında zorunlu giderler için tahsil edildiği gerekçesi ile, asıl davanın kısmen kabulüne, tespit edilen alacakla sınırlı olmak üzere itirazın iptaline, takibin devamına ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Asıl dava, kooperatif tarafından üyesi aleyhine açılan, aidat borçlarının ödenmesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline, karşı dava ise kooperatif ortağının tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK’nun 17.maddesi (01.10.2011 tarihinden sonra açılan davalar bakımından geçerli olan 6100 sayılı HMK’nın 14. maddesi) uyarınca kooperatif ile üyesi arasındaki davanın kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. TMK’nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin merkezinde değişiklik olup olmadığı da gözetilerek, kooperatif muamelelerinin yürütüldüğü merkezin bulunduğu yer, dava tarihi itibariyle tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenip soncuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak yazılı şekilde doğrudan esasa girilip hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davalı-karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı-karşı davacı M.. Ç.. yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.