Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/3092 E. 2011/2805 K. 22.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3092
KARAR NO : 2011/2805
KARAR TARİHİ : 22.12.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının birikmiş aidat borcunu ödemediğini, başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının davacı kooperatife takip tarihi itibariyle 1.030,00 TL aidat, 2.205,64 TL faiz borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile takibe itirazın iptaline ve asıl alacak üzerinden %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir.
1- Davalı tarafın temyizi yönünden;
Mahkeme hükmü davalıya, 01.07.2010 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK’nun 437/1. maddesinde öngörülen 8 günlük yasal süre geçirildikten sonra 09.08.2010 tarihinde temyiz edilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas,1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Davacının temyizine gelince;
Takip aidat alacağı ve işlemiş faiz toplamı üzerinden yapılmış, dava ise her iki alacağın toplamı üzerinden harç yatırılarak açılmıştır. Kooperatif genel kurullarınca belirlenen aidat miktarları ile gecikme faizi oranları kooperatif üyelerince bilinebilir ve hesaplanabilir, yani likit niteliktedir. Mahkemece İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca, asıl alacak ve gecikme faizi toplamı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı tarafın temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı tarafın temyiz isteminin kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.12.2011 gününde oybirilğiyle karar verildi.