Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/307 E. 2011/293 K. 15.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/307
KARAR NO : 2011/293
KARAR TARİHİ : 15.09.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan … vekili, … ve davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, dava ve ıslah dilekçesinde, müvekkilinin davalı kooperatifin başkanı olan diğer davalı …’in bilgisi dahilinde, davalı …’ten protokol ile davalı kooperatifin A Blok 22 numaralı dairesini satın aldığını, kooperatife kaydının yapıldığını, kooperatif üyesi olduğunu düşünen müvekkilinin düzenli olarak aidatlarını ödediğini, kuranın çekilmesinden sonra anılan dairenin kapıcı dairesi olduğundan bahisle tapusunun davacıya verilmediğini ileri sürerek dairenin rayiç değerinin tespiti ile 35.000.-TL.nin davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …, davaya konu daireyi diğer davalı kooperatiften satın aldığını, sonrasında kooperatif başkanı olan diğer davalı …’in de tanık olarak imzaladığı satış protokolüyle davacıya sattığını, dairenin projede kapıcı dairesi olarak gösterilmesinde ve davacıya tapusunun verilmemesinde kendisinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davalı kooperatifin başkanı olduğunu, dairenin tapusunu davacıya vermeye çalışacaklarını, aksi taktirde dairenin rayiç bedelini ödemeyi kabul ettiklerini beyan etmiş; diğer davalı kooperatif davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının A Blok 22 No’lu daireyi satış protokolü ile davalı …’ten satın aldığı, satış protokolünden sonra davacının davalı kooperatife kaydının yapıldığı, geriye kalan tüm aidatların davacı tarafça ödendiği, davacıya satılan daire kapıcı dairesi olduğundan tapusunun verilemeyeceğinin bildirildiği, olayda hiçbir kusuru bulunmayan davacının satışa konu dairenin rayiç bedelini istemekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılardan … vekili, … ve davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Davacı vekilinin dilekçesi yönünden;
Davacı vekilinin sunduğu ve temyiz defterine kaydedilerek harçlandırılan dilekçesiyle, kararın onanmasını talep ettiği ve herhangi bir temyiz nedeni göstermediği nazara alındığında, davacı vekilinin dilekçesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2- Davalılardan … ile … vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece davalı …’in davacı ile davalılardan … arasındaki sözleşmenin tanığı olması, diğer davalı …’in davalı kooperatifteki hissesini davacıya devrederek ortaklıktan ayrıldığının dosyadaki kayıt ve belgelerden anlaşılması ve tip ana sözleşmenin 17/3. maddesindeki, “devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer” hükmü de dikkate alınarak davalı gerçek kişiler aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin dilekçesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan … ile … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.