YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2840
KARAR NO : 2011/2842
KARAR TARİHİ : 26.12.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olan davalının, aidat ödemelerinin tahsili amacıyla girişilen takibe peşin ödemede bulunduğu gerekçesiyle itiraz ettiğini, davalının böyle bir ödemesinin olmadığını, bu şekilde bir ödeme yapılması için genel kurul kararı bulunmadığını, davalının genel kurulca belirlenen aidat, gecikme cezası ve yasal faizden sorumlu olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatife ortak olduğu gün 4.230,00 TL ödemede bulunduğunu, kooperatifçe müvekkiline belge içeriğinde özel imalat talebi olmadığı takdirde, her ne sebeple olursa olsun ayrıca bir para talep edilmeden dairesinin anahtar teslimi bitirileceğini taahhüt edildiğini, özel imalat talebi olmamasına rağmen talep üzerine müvekkilinin 1.775,00 TL daha ödediğini ve kooperatife borcunun bulunmadığını, müvekkilinin yaptığı ödemelerin aynı nitelikteki konut için ortak olanların yaptıkları ödeme tarihleriyle güncelleştirilmesi gerektiğini, genel kurulda % 10 oranında gecikme cezasının alınacağının kararlaştırılmadığını, ayrıca istenen yasal faizin BK’nun 104/son maddesi hükmüne aykırı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, alacağın likit olmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalının yaptığı peşin ödemenin güncel değerine göre kooperatife borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nce usulüne uygun biçimde gerçekleşen peşin üyelik prosedürü ve bu hususta alınmış genel kurul kararı olmadıkça davalının savunmasının kooperatife karşı hüküm ifade etmeyeceği, bu durumda davalının fazla bir ödemesi varsa ödediği kişilerden geri alacağı, davacı kooperatifçe davalının sunduğu ödeme belgesi ve belgedeki imza kabul edilmemiş olduğu halde mahkemece bu hususlarda bir araştırma yapılmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, peşin ortaklık konusunda alınan bir genel kurul kararı olmadığı, bu sebeple başkaca bir araştırma yapmaya gerek olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, itirazın 11.940,00 TL asıl alacak, 1.162,00 TL gecikme bedeli olmak üzere 13.102,03 TL üzerinden iptalin karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1) Dava, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı ortak aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmuşsa da gereği yerine getirilmemiş, davalının savunduğu 4.230,00 TL ödemeye ilişkin belge üzerinde peşin ortaklık konusunda alınan bir genel kurul kararı olmadığı, bu sebeple başkaca bir araştırma yapmaya gerek olmadığı gerekçesiyle herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaması,
Öte yandan, takipte istenen asıl alacak 4.100,00 TL ve 7.000,00 Alman markı karşılığı 5.641,00 TL ve toplam alacak 9.741,00 TL olmasına rağmen mahkemece 6100 sayılı HMK 26/1 maddesinde yazılı taleple bağlılık ilkesinin dikkate alınmaması sonucu talep aşılarak, 11.940,00 TL asıl alacak ve 13.102,03 TL toplam alacak üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.