Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/2818 E. 2011/2580 K. 14.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2818
KARAR NO : 2011/2580
KARAR TARİHİ : 14.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkillerinin murisi …’ nın 28.10.2002 tarihinde ölmesi üzerine, müvekkillerinden Yüksel’in murise ait araçla kendi adına kooperatifte çalışmaya devam ettiğini, ancak 12.11.2008 tarihinde kooperatifen ihraç edildiklerini öğrendiğini, ihraç kararının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca bu tarihten sonra müvekkilinin aracına iş verilmediğini ileri sürerek, ihraç kararının iptali ile iş verilmemesi nedeniyle uğramış olduğu zarara karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’ nin tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında ise tazminata ilişkin talebini atiye bıraktığını beyan etmiştir.
Davalı vekili, davanın yasal süresinde açılmadığını, davacıların kooperatif ortağı olan murislerinin ölümünden sonra anasözleşmenin 16. maddesine uygun olarak temsilci tayin ederek kooperatife müracat ile bildirimde bulunmadıklarını, bu sebeple anasözleşmenin 15. maddesi uyarınca yönetim kurulu kararı ile davacıların murisinin ihracına karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, anasözleşmenin 16. maddesinin emredici nitelikte bulunmadığı, davacıların, murislerinin ölümünden sonra belli bir sürede başvurmuş olmamalarının haklarını sona erdirmeyeceği, göndermiş oldukları ihtarnameler ile davacıların kooperatifle çalışmak istedikleri, davacıların 6 yıllık fiilen çalışmasının, davalı kooperatifine üyeliği zimnen kabulü yönünde anlaşılması gerektiği gerekçesi ile ihraç kararının iptaline, tazminata ilişkin talep atiye bırakıldığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle yönetim kurulunun ihraç kararındaki gerekçeside dikkate alınarak karar verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.