YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2578
KARAR NO : 2012/1542
KARAR TARİHİ : 01.03.2012
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av…. gelmiş diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkilinin … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.10.2007 gün 2005/335 Esas 2007/391 Karar sayılı ilamı ile dava dışı S.S. … Konut Yapı Kooperatifinden alacaklı olduğunu, bu alacağının tahsili için dava dışı kooperatif aleyhine takibe geçildiğini, ancak kooperatifin hiçbir malı bulunmadığından müvekkiline borç ödemeden aciz vesikası verildiğini, davalıların adı geçen kooperatifin kurucuları ve uzun süre yönetim ve denetim kurulu üyeliklerini yaptıklarını, davalı …’ın kooperatif yönetim kurulu üyesi olmadığı halde yönetim kurulu üyesi gibi hareket ettiğini, bu kişinin kooperatife iş yapan yüklenici İlkadım A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı olduğunu, diğer davalıların da yüklenici bu firmanın ortağı ve yöneticileri olduğunu, davalıların, … A.Ş. yararına davranıp kooperatifin tüm malvarlığını bu şirkete aktararak haksız kazanç elde ettiklerini, kooperatif üyelerine yanlış ve yanıltıcı bilgi verdiklerini, bu nedenle haklarında ceza davaları açıldığını, davalıların yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevlerini kasten ve ağır ihmaller sonucu yerine getirmedikleri için kooperatifin aczine sebep oldukları ve kendilerine yarar sağladıkları için Kooperatifler Kanunu’nun 62/3 ve TTK’nun 334, 336/5, 337, 339, 340, 359 ve 473. maddeleri uyarınca müvekkilinin tahsil edemediği alacağından sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 63.330,00 TL’nin ticari faiziyle davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, kooperatifin acze düşmediğini, davanın kooperatif yöneticilerine açılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiş; diğer davalılar vekili ise, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkillerinin kooperatifin yönetiminden 2001 ve 2002 yıllarında ayrıldığını, davanın ise 2009 yılında açıldığını, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluk sınırının 5 yıl olduğunu, dava dışı kooperatifin borç ödemeden aciz durumda olmadığını, taşınmazları bulunduğunu, Kooperatifler Kanunu’na göre kooperatifin borcundan dolayı yöneticilerinin veya ortaklarının sorumluluğuna gidilebilmesi için kooperatifin ya tasfiyesinin ya da iflasının istenmesinin gerektiğini ifade ederek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu, celp edilen ceza ve hukuk dava dosyaları ile tüm dosya kapsamına göre, davacının dava konusu aidat alacağı için … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde S.S. … Konut Yapı Kooperatifi ve bu davanın davalıları aleyhine alacak davası açtığı, daha sonra davalı kooperatif dışındaki diğer davalılar hakkında davasını geri aldığı ve mahkemece, davalı kooperatif yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilip, hükmün kesinleştiği, davacının, kesinleşen ilamı takibe koyduğu, kendisine “borç ödemeden aciz vesikası” verildiği, davalılar …, …, … ve … hakkında … 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığı, sanık … yönünden zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma kararı verildiği, diğer sanıkların mahkum olduğu, kararın henüz kesinleşmediği, davalılar hakkında … 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma kararı verildiği, somut olayda davacının ödenmeyen aidat alacağına ilişkin zararının oluşumuna davalıların sebep olduğunun kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı, dosyaya sunulan delillerin davalıların kusurlu eylemleri nedeniyle dava dışı kooperatifi borç ödemeden aciz hale düşürdüklerini ispatlamaya yeterli olmadığı, kooperatif yöneticisi olmayan davalı …’ın eyleminin haksız fiil sebebi ile tazminat sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu davalının davranışları ile davacının zararı arasında illiyet bağının ispatlanamadığı, tüm davalıların kişisel sorumluluklarını gerektirir koşulların oluştuğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalılardan …’ın kooperatif yöneticisi olmadığının mahkemece belirlenmiş olmasına rağmen, bu kişinin bazı yönetim kurulu kararlarında imzasının bulunduğu görülmüştür. Bu durumda, mahkemece, adı geçen davalının kooperatif yöneticisi olup olmadığı, yönetim kurulu kararlarını ne sıfatla imzaladığı hususlarının araştırılması gerekir. Ayrıca, davalılardan …’ın 17.01.2001 tarihinde, diğer yönetici konumunda olan davalıların ise 30.06.2002 tarihinde kooperatif yönetiminden ayrıldıkları, davacının da 19.03.2001 tarihinde kooperatif üyeliğinden istifa ettiği ve bu istifanın 21.03.2001 tarihinde kabul edildiği anlaşılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla kooperatif yöneticileri hakkında da uygulanan TTK’nun 309 ve 336. maddelerinde yöneticilerin sorumluluğu hususunda kasıt şartı aranmamakta, kötü yönetim ve ihmal yeterli bulunmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, kooperatif kayıt ve defterleri ile ceza dosyaları üzerinde ayrıntılı inceleme yapılıp, davacının zararının oluşumunda, kooperatifin kötü yönetiminin katkısının olup olmadığı üzerinde durulup, konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınıp tüm delillerle birlikte değerlendirilip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.