YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2231
KARAR NO : 2011/2668
KARAR TARİHİ : 19.12.2011
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı kooperatifin 23.06.2009 tarihinde alınan genel kurul kararlarının usul ve esas açısından yasaya aykırı olduğunu, toplantı nisabına ulaşılmadığını, toplantıya gelen kişilerin kimlikleri ve üye olup olmadıklarının araştırılmadığını, çağrının usulsüz olduğunu, genel kurulda alınan kararlara muhalif kalınmasına rağmen tutanağa geçirilmediğini, genel kurulun 3. maddesiyle daha önce ihaleyle satışına karar verilen kooperatife ait dükkanların bedelsiz tahsis edilmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu kararın açıkça yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 23.06.2009 tarihli genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, genel kurula çağrının usule uygun yapıldığını, kararların da oy birliği ile alındığını, toplantıya katılan davacıların da kararların kabulü yönünde oy kullandıklarını, bu nedenle davacıların öncelikle dava açma haklarının bulunmadığını, kooperatifin önceki üç genel kurulunda ilgili dükkanların satışı için karar alındığını, alıcı bulunmaması sebebiyle iki kez fiyatının düşürüldüğünü, son ihalede dükkanları alanlar bedellerini ödemeyince ihalenin iptal edildiğini, dükkanlarda pay sahibi olan ortakların haklarının devir alan kişilere tahsis yapılmasına karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, genel kurulun 3. gündem maddesinde, kooperatife ait dükkanların adlarına devir yapılmasına karar verilen kişilere kooperatif yönetimince bedelsiz olarak tahsisinin yapılması için yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verildiği, bu dükkanlarda kooperatif üyelerinin tamamı hak sahibi olup, genel kurula katılan üyelerin, bu dükkanlara ilişkin kooperatif paylarını kararda adı geçen kişilere devretmiş olmalarının tüm kooperatif üyelerini bağlayamayacağı, tüm üyelerin hisselerini devrettikleri anlamına gelmeyeceği, kooperatif genel kurulunun diğer üyelerin hak sahibi olduğu taşınmazları bütün üyelerin oy birliği sağlanmadan başka kişilere bedelsiz devri için aldığı kararın anasözleşme ve kanuna aykırı olduğundan, yok hükmünde olduğu, bu genel kurul kararının iptalini dava konusu yapmak için genel kurul toplantısına katılmak ya da muhalefet şerhinde bulunmak şartı olmadığı gerekçesiyle, davacı …’ın davasının feragat nedeni ile reddine, diğer davacıların davasının kabulü ile davalı kooperatifin 23.06.2009 tarihli genel kurulunun gündemin 3. maddesinde yer alan kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Hüküm temyiz edildikten sonra davacılardan … ile … davadan feragat etmiştir. Feragat, 6100 sayılı HMK’nun 311 nci madde hükmü uyarınca, kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve aynı Kanun’un 309/2 nci madde hükmü uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Öte yandan, aynı Kanun’un 310 ncu madde hükmü uyarınca davadan feragat, karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür. Mahkeme davadan el çektiğinden,karar ortada durduğu müddetçe, davayı yeniden ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremez (11.04.1940 gün ve 70 sayılı İBK, 21.11.1981 gün 1981/2-551 sayılı HGK kararı). Bu itibarla, anılan davacıların davadan feragati nedeniyle mahkemece bir karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Mutlak butlan ile batıl olan kararlar baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlilik olanağı bulunmayan, emredici kurallara, kamu düzenine veya ahlaka, adaba aykırı yahut konusu olanaksız kararlardır. İptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerine ilişkin düzenlemelere aykırılık teşkil eden; yorumlayıcı ve şekil kurallarının ihlal edildiği kararlardır ve iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53 ncü maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olması durumunda, toplantıda bulunan ortaklar alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için dava açabilir. Mahkemece, 23.06.2009 tarihli kooperatif genel kurulunun 3. maddesinde kooperatife ait dükkanların adlarına devir yapılmasına karar verilen kişilere kooperatif yönetimine bedelsiz olarak tahsisinin yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin alınan kararın yok hükmünde olduğu, bu genel kurul kararının iptalini dava konusu yapmak için genel kurul toplantısına katılmak ya da muhalefet şerhinde bulunmak şartı olmadığı kabul edilmişse de 3. madde ile karar altına alınan hususun yukarıda açıklanan niteliklere uygun iptali mümkün kararlardan olduğu açıktır. Mahkemece, davacılardan …, … ve …’ün muhalefet şerhlerinin tutanağa geçirilmediği iddiası üzerinde de durularak, anılan ilkeler ışığında davayı açma hakları bulunduğunun kabulü halinde, anılan kararın Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi koşulları çerçevesinde yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı hususu araştırılarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.