Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/2205 E. 2011/2978 K. 29.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2205
KARAR NO : 2011/2978
KARAR TARİHİ : 29.12.2011

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı üst birliğin 30.05.2005 tarihinde toplanan olağanüstü genel kurulunda 4572 ve 1163 sayılı Yasalar hükümlerine, anasözleşmeye ve birlik uygulamalarına aykırı olarak müvekkili kooperatifin üyeliğine son verildiğini ileri sürerek, anılan genel kurulun 10 nolu kararı ile buna dayanak oluşturan davalı üst birlik yönetim kurulunun 01.04.2005 gün ve (48) sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hem genel kurul kararının hem de yönetim kurulu kararının iptalinin istenemeyeceğini, müvekkili üst birliğin kendisine bağlı olarak faaliyet gösteren kooperatiflerde çalışan personelle ilgili olarak işe alma, işten çıkarma ve özlük haklarını belirlemeye ilişkin 4572 sayılı Yasa’dan doğan yetkisinin tanınmaması, üst üste 2003-2004 ve 2004-2005 iş yıllarında birliğe teslim taahhüdünün yerine getirilmemesi ve davacı kooperatif varlıklarının borçlarını karşılayamaz durumda olması nedeniyle davacının üyeliğine haklı sebeplerle son verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce, mücbir sebep olmaksızın peşpeşe iki yıl ürün teslim taahhüdünün yerine getirilmemesinin bağımsız bir çıkarma nedeni olduğuna ilişkin düzenlemenin, bu ihlalde bulunan üye kooperatiften ayrıca istenebilecek sorumluluk bedeli ile ilgili hükümle karıştırılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı kooperatifin birlik anasözleşmesinin 56/son maddesi yollaması ile l4/2 maddesinde belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu sebeple başka bir şart aranmadan davalı üst birliğin davacıyı ihraç edebileceği, davalının işleminde usule ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.