Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/2029 E. 2011/2352 K. 06.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2029
KARAR NO : 2011/2352
KARAR TARİHİ : 06.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı vekilince duruşmalı, birleşen davada davacılar….. vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davanın davalıları ve birleşen davanın davacıları Vek.Av…. gelmiş, asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalısı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Asıl davada davacı kooperatif vekili, müvekkili kooperatifin eski yöneticisi olan davalıların, genel kurulca belirlenen ortak ve daire sayısından fazla ortak kayıt ederek kooperatifi zarar uğrattıklarını, ilave kat için ruhsat alınmamasına rağmen ruhsat alınmış gibi masraf yapıldığını, daire sayısından fazla ortak kaydı nedeniyle kooperatifin tasfiyesinin geciktiğini ve daire tahsis edilmeyecek üyelere tazminat ödeme durumunda kalındığını ileri sürerek, şimdilik 25.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davalarda davacılar vekili, kooperatif ortağı olan müvekkillerinin aidat yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen çekilen kura’da müvekkillerine daire isabet etmediğini ileri sürerek, her bir müvekkili için ayrı ayrı şimdilik 30.000,00 TL‘nin faiziyle birlikte davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davanın bir kısım davalıları, ilave kat için ortak kaydının kooperatif genel kurulu ile diğer ortakların bilgisi dahilinde yapıldığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Birleşen davanın davalısı vekili, önceki dönemde görev yapan yönetim kurulu üyelerinin genel kurul kararına ve anasözleşmeye aykırı olarak daire sayısından fazla ortak kayıt ettiklerini, kaydedilen kişilerin gerçek ortak olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yönetim kurulunun ilave kat için diğer ortakların ve genel kurulun bilgisi dahilinde ortak kabul ettiği, kooperatifçe dairelerin ortaklara noksan teslim edildiği ve tasfiyenin fazla ortak
alınması nedeniyle gecikmediği, birleşen davacıların kooperatifin ortağı oldukları, kooperatifçe ortaklıktan ihraç edildikleri, ancak ihraç kararının mahkemece iptal edildiği, kur’a çekimi sonucu davacı ortaklara daire verilmediğinden tazminat verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davaların kısmen kabulü ile davacı Ahmet Emin Gündüz için 18.420,91 TL, Emine Gürbüz için 18.150,13 TL ve … için 18.233,25 TL’ nin davalı kooperatiften tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı, birleşen davalarda davalı kooperatif vekili ve katılma yoluyla birleşen davalarda davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı vekilinin ve birleşen davada taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Asıl davada davacı kooperatif vekilinin temyizine gelince, mahkemece, yazılı gerekçeyle asıl davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Asıl davadaki davacı, birleşen davalardaki davalı kooperatifin, 09.07.1994 tarihli genel kurulunda üç ortağın alınmasına onay verilmesine rağmen, mahkemece, beş ortak yönünden genel kurul kararının bulunduğunun kabulü ile, alınan tüm ortaklar yönünden genel kurul kararı bulunduğunun kabulünde isabet bulunmamaktadır. Asıl davada, davalı yöneticilerin fazla kat nedeniyle gereksiz gider yaptıkları ve fazladan kayıt edilen ortaklar tasfiye sürecinin geciktiğinden kooperatifin daha çok gider yapmasına neden olduğunu iddia edilmesine rağmen, asıl davadaki davacı kooperatifin bu nedenlerle zararı bulunduğu kanıtlanamamıştır. Genel kurulun karar ve bilgisi dışında fazladan alınan iki ortağa yapılacak ödeme nedeniyle kooperatifin uğradığı iddia edilen zararı ise, dava tarihi itibariyle gerçekleşmemiştir. Bu kalem yönünden zarar meydana geldiğinde kooperatifçe dava açılması mümkündür.
O halde, mahkemece, asıl davanın yukarıda açıklanan gerekçelerle reddi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK. nun 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin birleşen davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı kooperatif vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısından alınmasına, 825,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı kooperatiften alınarak asıl davanın davalılarına ödenmesine, 06.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.