YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1696
KARAR NO : 2011/2440
KARAR TARİHİ : 08.12.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı … vekili ve davalı kooperatif vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı … Vek. Av. İsmail Yaşar gelmiş, davacı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalı …’in davalı kooperatifteki hissesini diğer davalı …’a devrettiğini, bu kişiden de haricen müvekkilinin satın aldığını, kooperatif hissesinin B blok 4 nolu bağımsız bölüme ait olduğunu, müvekkilinin satın aldığı 2004 yılından sonra tüm aidat ve masrafları ödediğini ve kaba inşaat olarak satın aldığı taşınmazın tüm inşaat işlerinin kendisinin tamamladığını, bu işler için 15.000,00 TL masraf yaptığını, ayrıca hisse devir bedeli olarak davalı …’a 18.000,00 TL verdiğini, müvekkilinin davalı kooperatife başvurduğunu, kendisinden bir takım belgeler istenmesine rağmen hisse devrinin yapılmadığını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek, B blok 4 nolu bağımsız bölümün hissesinin müvekkili adına tesisine, mevcut üyenin hissesinin iptaline, bunun mümkün olmaması halinde, hisse bedeli 60.000,00 TL’ nin ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, dava konusu kooperatif hissesini 1993 yılında aldığını halen de kendisine ait olduğunu, kooperatif hissesini de kimseye satmadığını, diğer davalı …’la bu konuda görüşme yaptığını ancak satımın gerçekleşmediğini, aidat ve diğer ödemeleri kendisinin yaptığını, davacının diğer davalı …’la olan ilişkisini bilmediğini, kendisinin başka şehirde yaşadığı için bağımsız bölümü teslim almadığını, davacının taşınmaz üzerinde yaptığı işleri daha sonra gördüğünü, davacının ödeme yaptığı bedeli ilgili kişiden talep etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı kooperatif vekili, duruşma sırasında müvekkilinin bu davayla ilgisi olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, somut olayda 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’na uygun olarak bir hisse devri sözkonusu olmamakla birlikte davacının satın aldığını iddia ettiği hisseye tekabül eden bağımsız bölümü kaba inşaattan alıp, davalı kooperatif yönetiminin bilgisi dahilinde oturacak hale getirip uzun zamandır ikamet ettiği, davacının kooperatif toplantılarına ortak sıfatı ile katılıp oy kullandığı, eylemli bu durumun, davacının iyiniyetli olarak kooperatif hissesini iktisap ettiğinin karinesi olduğu, davalı …’in taşınmazının, davacı tarafından haksız işgal edildiği yönünde bir düşünceye sahip olsa idi, bu duruma karşı çıkması gerektiği, davalıların davacının iyiniyetli iktisabını kabul ettiklerinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, davacının manevi tazminata ilişkin talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı … ve davalı kooperatif vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmişitr.
2- Davalı … vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece kooperatif kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yapılmadan C. Savcılığınca alınan 15.06.2007 tarihli bilirkişi raporu ile yetinilerek hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, davalı kooperatif defter ve kayıtları celp edilip davacının davalı kooperatifin genel kurullarına çağırılıp çağrılmadığı, 13.02.2005 tarihinde yapılan genel kurulda isminin neye dayalı olarak yazıldığı, kendisine tebligat yapılıp yapılmadığı, oy kullanıp kullanmadığı üzerinde durularak ve bir bölümü aidat, bir bölümü genel giderlere katılım payı olarak davalı kooperatife kısmi ödeme yaptığı anlaşılan davacının bu ödemesi de değerlendirilerek davalı kooperatife zımni üye olarak benimsenip benimsenmediği tartışılmalıdır. Zira, kooperatif ortaklığı kooperatif yetkili organlarının bu hususta alacağı açık bir kararla gerçekleşebileceği gibi, bu konuda açık bir karar olmasa bile kooperatifin ilgili kişi ile bu sıfatla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması , belirli miktarda ödeme kabul etmesi, konut tahsis ve teslim etmesi ve tadilata izin vermesi şeklinde somut ilişkiler ile zımnen de gerçekleşebilir. Öte yandan, davalılar … ve …’ın durumlarının kooperatif kayıtlarında incelenip dava konusu dairenin tahsisi hususunda davalı kooperatifçe işlem yapılıp yapılmadığı, şayet tahsis yapılmış ise kime hangi tarihte, ne şekilde tahsis edildiği, davacının davalı kooperatife üye olduğunun tesbiti halinde dava konusu taşınmaz üzerinde önceki tarihli tahsise dayalı üstün hakkı bulunup bulunmadığı hususunda konusunda uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan ve davacının üstün hak sahibi olduğu saptanmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
3- Bozma neden ve şekline göre, davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı kooperatif vekilinin tüm itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 825,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e ödenmesine, 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.