Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/1678 E. 2011/2537 K. 13.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1678
KARAR NO : 2011/2537
KARAR TARİHİ : 13.12.2011

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılardan S.S. Esenkent Boğazköy Konut Yapı Kooperatifleri ve süresi içinde davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifler birliğinin üyesi olduğunu, 1994 yılında müvekkili olan kooperatife davalı birlik tarafından tahsis edilerek bedeli alınan 6.130,00 m² lik arsanın 1893,28 m² sinin bedelsiz olarak diğer davalı kooperatife kullandırıldığını, davalı kooperatif birliğinin civarda kendisine ait boş arsa bulunmasına rağmen müvekkili olan kooperatifin fiilen kullandığı arsa üzerine 48,58 m2 lik trafo binasını inşa etmesi ve sıcak su tesisatını ana arter yerine müvekkili kooperatife ait arsadan geçirmesi nedeniyle arsalarında değer kaybı meydana geldiğini ileri sürerek, davalı birlik tarafından aynı değer ve vasıfa sahip yeni bir arsa verilmesini ya da arsanın 2003 yılı değeri olan 378.650,00 TL’ den davalı kooperatif birliğine olan 25.419,00 TL borcun mahsubu ile 353.231,00 TL zararın ve tespit giderlerinin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini, trafo binası ve sıcak su tesisatı nedeniyle müvekkili kooperatifin arsasında meydana gelen değer kaybı nedeniyle toplam 14.716,00 TL nin davalı Kooperatif Birliğinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Gülen Su Kooperatifi vekili, davacının yerine tecavüz etmediklerini, tahsis edilen yere inşaat yaptıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Kooperatif Birliği vekili, birlik ortağı olan hiçbir kooperatife arsa tahsisi yapılmadığını, birlik ortağı kooperatiflerin birlik tarafından proje tahsisi yapılan ve ruhsatı alınan yapıları ürettiklerini, İmar Yasasının 18. madde uygulamaları nedeniyle ada alanlarında değişiklikler olduğunu, davacı kooperatifin kendisine tahsis edilen proje nedeniyle uğramış olduğu bir zarar bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı … Kooperatifinin imar planını uygun olarak projeye ve tahsis edilen yere göre inşaat yaptığı, davacının sıcak su tesisatından doğan zararı isteminin yerinde bulunmadığı, tesbit giderlerini yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesi gerektiği, davalı birlik kooperatifinin davacıya 6.130,00 m2 yer tahsis ederek buna göre bedelini aldığı, davacı kooperatife 1.893.28 m2 eksik yer verildiği, davacıya ait 50 m2’lik yere trafo yapılarak teslim edilen yerin azaltıldığı gerekçesiyle, davalı … ile ilgili davanın husumet yönünden reddine, talep dikkate alınarak 353.231,00 TL eksik arsa bedeli ve 9.716,00 TL arsa değer kaybı olmak üzere toplam 362.947,00 TL den davacının kabulünde olan 25.419,00 TL aidat borcu düşüldüğünde kalan 337.529,00 TL nin davalı üst birlikten yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalı kooperatif birliği vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı Birlik vekilinin temyiz istemi yönünden;
Mahkeme ilamı, davalı Birlik vekiline 14.09.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup, karar, HUMK` nun 432/1. madde hükmünde yazılı 15 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 30.09.2009 günü temyiz edilmiştir.Aynı Yasa’ nın 432/4.maddesi uyarınca süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi ,01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz istemine gelince;
A-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
B- Mahkemece, davacı tarafça talep edilen alacak miktarından 25.419,00 TL aidat borcu mahsup edilerek talepte bulunduğu gözardı edilerek, aynı miktardaki aidat borcunun mükerrer olarak mahsubu suretiyle eksik meblağa hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Birlik vekilinin temyiz isteminin reddine, (2/A) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2/B) bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.