YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1482
KARAR NO : 2011/2300
KARAR TARİHİ : 05.12.2011
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 25.12.2005, 25.06.2006 ve 14.10.2006 tarihli genel kurullarında, zor durumdan kurtulmak ve kooperatifin kuruluş amacını gerçekleştirmek için ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, bu ödemelerin yapılmaması üzerine davalı aleyhine alacağın tahsili için başlatılan takibin, haksız olarak yapılan itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı Esti İnşaat Şirketi ile 2004 yılında anahtar teslimi daire teslimi konusunda sözleşme imzalandığını ve karşılığında 90.000,00 TL ödemede bulunduğunu, Esti İnşaat Şirketi’nin dava dışı arsa sahipleri ile yapmış olduğu sözleşme ile inşaatı yapmayı taahhüt ettiğini ancak finanse edememesi sebebiyle müvekkilinin ortağı olduğu davacı SS Özmenekşeliler Konut Yapı Kooperatifi’nin kurulduğunu, diğer üyelerden farklı olarak, müvekkili davalının anahtar teslimi alacağı daire karşılığı ödemelerini yaptığını, genel kurulca alınan aidat ödenmesine ilişkin kararların müvekkili hakkında uygulanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre verilen ilk hükümde, davalının, davacı kooperatin üyesi olduğu ve davacı kooperatifin genel kurulunca 25.12.2005, 25.06.2006 ve 14.10.2006 tarihli genel kurul kararları gereği kooperatif üyelerinin ödemekle yükümlüğü olduğu aidatları davalının ödememesi nedeniyle hakkında yürütülen takipte istenen asıl alacağın istenmesinin yerinde olduğu, ancak talep edilebilecek gecikme faizinin 412,32 TL olması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibe karşı yapılan itirazın 5.600,00 TL asıl alacak 412,32 TL gecikme faizi olmak üzere 6.012,32 TL toplam alacak yönünden iptali ile takibin devamına, %40’ı icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin 24.02.2009 tarih ve 2008/3914 esas 2009/1027 karar sayılı ilamıyla, “davalı vekili, müvekkilinin sözleşme ile peşin ödemeli üye olduğunu savunmuş; ancak bu husus, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında hiç
değerlendirilmemiştir. Ayrıca, bu konuda dosyaya fotokopisi sunulan sözleşmeye göre, yüklenici ile alt yüklenici arasındaki sözleşmede iş karşılığı daire verilmesine ilişkin hüküm bulunmaktadır. Esas itibarıyla, … sözleşmesi sözleşme taraflarını bağlar. Ancak, ortağa karşı yüklenicinin bağımsız taahhüt altına girdiğinin kanıtlanması halinde, aynı sözleşme davacıya karşı yükleniciyi de bağlayacak ve kişisel isteminin dayanağı olabilecektir. Bu itibarla, davalının peşin ödemeli üye olup olmadığı hususundaki savunmasının değerlendirilmesi, kooperatifte bu yönde bir uygulamanın bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması ve varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği” gerekçesiyle bu karar eksik incelemeden dolayı bozulmuştur.
Bozmaya uyan Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kooperatif kayıtları incelendiğinde peşin ödemeli ortaklıkla ilgili herhangi bir kaydın yada bilginin bulunmadığı ayrıca davalı vekilinin 04.12.2009 havale tarihli dilekçe ekinde sunduğu tahsilat makbuzlarından anlaşıldığı üzere davalının satın aldığı daireler karşılığı 91.800,00 TL ödeme taahhüdünde bulunduğu oysa aynı tarihe kadar diğer kooperatif üyelerinin 116.900,00 TL ödeme yapmış oldukları dolayısıyla davacı kooperatifin 28.02.2003 tarihli 38 sayılı yönetim kurulu kararı ile davalıyı üyeliğe kabul ettiği bu karar içeriğinde veya bilahare alınan kararlarda davalının peşin ödemeli üye olduğuna dair hiçbir açıklayıcı bilginin bulunmadığı ve davalının kooperatif genel kurulunda alınan kararla belirlenen aidat ödemelerinden satın alma tarihinden itibaren diğer üyeler ile birlikte sorumlu olacağı ve davalının sorumluluğu kapsamındaki aidat bedellerinin ödendiğine dair beyan ve belgenin bulunmadığı ve davaya konu icra takibinde talep edilen 2006 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında ödenmesi gereken aidat bedelleri ile kooperatif ana sözleşmesi ile genel kurul kararı gereği istenebilecek gecikme faizi toplamının 6.012,32 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü itirazın 5.600,00 TL asıl alacak 412,32 TL gecikme faizi olmak üzere 6.012,32 TL toplam alacak yönünden iptali ile devamına, fazlaya dair istemin reddine, %40’ı icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı ortak aleyhine, davacı kooperatifçe girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı temyizinde karar tarihinden önce istifa ettiğini bildirmiştir. Kooperatif ortağının istifa etmiş olması ve istifadan önce kooperatiften bağımsız bölüm tapusunun da verilmemiş olması halinde kooperatif ortaklığı sona eren üyeden aidat istenemeyeceğinden mahkemece bu yön üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2) Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.