Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/1290 E. 2011/674 K. 29.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1290
KARAR NO : 2011/674
KARAR TARİHİ : 29.09.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin bilgi ve rızası dışında beş ayrı senet düzenlenerek borçlandırıldığını, senetler üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığını, bu senetlere dayalı olarak icra takibi yapıldığını ileri sürerek, davalıya 2.023.46 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının eski borçlarını yapılandırarak yeni senet imzaladığını, senet miktarının 3.256.40 TL olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, takibe dayanarak senetler altındaki imzalar davacıya ait değil ise de davacının vadesi geçen borçlarının yapılandırıldığı, bu yapılandırma senedi ile önceki borçların kabul edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesi süresinde hakime havale ettirilmiş ise de, temyiz defterine kaydettirilmediği görüldüğü gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nun 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Davalı vekili tarafından bu işlemler yapılmamış, sadece temyiz dilekçesinin hakime havale ettirilmesi ile yetinilmiştir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 gün ve 1984/5 esas, 1985/1 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK`nun 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre, somut olayda, temyiz defterine kayıt bulunmadığından, İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca davalı vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesine konu temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz istemine gelince;
Dava dilekçesiyle davacının rızası dışında ve imzası taklit edilmek suretiyle tanzim edilen senetlere dayalı olarak başlatılan, Gediz İcra Müdürlüğünün 2008/686 E. sayılı dosyası ile takibe dayanak yapılan 30.09.2001 vade tarihli 250/2, 30.09.2002 vade tarihli 250/3, 30.09.2003 vade tarihli 250/4 nolu senetler, Gediz İcra Müdürlüğünün 2008/692 E. sayılı dosyası ile takibe dayanak yapılan 30.09.2002 vade tarihli 369 nolu senet, Gediz İcra Müdürlüğünün 2009/691 E. sayılı dosyası ile takibe dayanak yapılan 30.09.2002 vade tarihli 368 nolu senede dayalı takiplerin kesinleştiği ve anılan senetler altındaki imzaların davacı eli ürünü olmadığı ileri sürülmüş, bu konuda başlatılan ceza soruşturmasında senetler altındaki imzanın davacı eli ürünü olmadığı bilirkişi raporu ile belirlenmiştir.
Davacı taraf, davasını, meblağ itibariyle yukarıda anılan takip dosyalarına ve takibe dayanak senetlere hasrederek bu davayı açmıştır. Yargılama sırasında davalı kooperatif tarafından dosyaya ibraz edilen 19.07.2006 tarihli yeniden yapılandırma senedinde ise, vadesi geçen borç senetlerinden bahsedilmektedir.
Bu durumda, mahkemece, davacının davalı kooperatife yeniden yapılandırmaya dair yaptığı başvuruya ilişkin dilekçesinde hangi senetlerle ilgili yapılandırma istediği hususu üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.