YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1208
KARAR NO : 2011/627
KARAR TARİHİ : 27.09.2011
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, ancak uzun süreden beri aidatlarını ödemediğini, bu nedenle girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tasfiye sürecinde bulunan davacı kooperatifin üyesi olduğunu, tasfiye kurulunun, kooperatif genel kurul ve yönetim kurulu organları yerine geçme çabasının mahkeme kararı ile önlendiğini, tasfiye kurulunun Genel Kurul yerine aidat tahakkuk ettirdiğini, oysa bu yetkinin Kooperatifler Kanunu’nun 42/5 ve ana sözleşmenin 23/6 maddeleri uyarınca Genel Kurula ait olduğunu, öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında kooperatif olağan genel kurulunun toplandığı, genel kurulda yönetim kurulunun seçildiği, tasfiye memurlarınca yönetim kurulunun seçilmesi dahil genel kurulda alınan tüm kararların iptali için dava açıldığı, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararın Yüksek 11. Hukuk Dairesi’nin 05.07.2004 tarih ve 2004/13410 Esas -7466 karar sayılı ilamı ile, “Tasfiye kurulu varken yönetim kurulunun seçilebileceği ve görevlerini yapabileceği” hususu vurgulanarak bozulduğu, sonrasında davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Varlığı mahkeme kararı ile meşruiyet kazanmış yönetim kurulu 24.03.2009 tarihli dilekçe ile eldeki davadan feragat etmiştir.
Mahkemece, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin temyiz aşamasında davacı kooperatifi temsile yetkili Yönetim Kurulu’nun iki yetkilisinin davadan feragat dilekçeleri hakkında karar verilmek üzere hükmün bozulmasına ilişkin 13.04.2009 gün 2009/3583-4545 sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı kooperatifin tasfiye sürecinde olup kooperatifi tasfiye kurulunun yetkili olduğu, davadan feragat yetkisinin de bu kurula ait bulunduğu, tasfiye kurulu vekilinin azlinin ve yönetim kurulunun davadan feragatının bu nedenle geçersiz olduğu, davalının kooperatife borcunu ödediğini isbat edemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık aidat bedeline ilişkin olup, davacı kooperatifin tasfiye halinde olduğu ve tasfiye halinde iken olağan genel kurul toplantısı yapılıp yeni yönetim kurulu seçildiği, toplantıda alınan kararlara ilişkin olarak açılan dava sonunda, alınan kararların kesinleştiği ve yönetim kurulunca davadan feragat edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, yönetim kurulunun davadan feragat yetkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 55/1 maddesi aidat toplama görevinin yönetim kuruluna ait olduğunu, kooperatif ana sözleşmesinin 44/10 maddesi ise kooperatif adına dava açma ve davadan feregat yetkilerinin yönetim kuruluna ait olduğunu belirlemiştir.
Her ne kadar tasfiye halindeki kooperatiflerden yönetim kurulu yetkileri tasfiye kurulunca kullanılır ise de tasfiye kurulu ile beraber yönetim kurulu da bulunuyor ise her iki kurulun da kendi yetkilerini kullanabileceği yukarıda zikredilen Yüksek 11. Hukuk Dairesinin kararında açıklanmıştır.
Hal böyle olunca aidat toplama, dava açma ve davadan feragat yetkilerinin yönetim kuruluna ait olduğu hususu gözetilmeden aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.