Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2011/1105 E. 2011/516 K. 20.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1105
KARAR NO : 2011/516
KARAR TARİHİ : 20.09.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

– K A R A R –

5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2008 yılı için 1.400,00 TL dir.
Birleşen davaların tahkikat aşaması ortak olmakla birlikte, birbirinden bağımsızdır. Davalar birleşmekle bağımsızlığını kaybetmez. Birleştirilen davalarda, davaların her biri bağımsızlığını koruduğu için, kesinlik sınırının saptanmasında davaların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesinde, asıl davada 589,00 TL, birleşen 2007/200 Esas sayılı dosyada 697,00 TL ve birleşen 2007/199 Esas sayılı dosyada ise 1.103,00 TL ‘nin tahsili amacıyla başlatılan takipler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istenmiş olup, mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen karar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden,davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,davacı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle, REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.