Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2016/4572 E. 2016/3452 K. 24.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4572
KARAR NO : 2016/3452
KARAR TARİHİ : 24.03.2016

Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 207/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis, 4 yıl hapis ve 80.000,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair …. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2011 tarihli ve 2010/570 esas, 2011/708 sayılı karar aleyhine … Bakanlığınca verilen 16/12/2015 Gün ve 26475/83477 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/01/2016 gün ve 2015/415118 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
Dosya kapsamına göre, sanığın katılanın bilgisi dışında dört adet avea abonelik sözleşmesi tanzim ederek adına icra takibi düzenlenmesine sebebiyet verdiği olayda, yargılamayı yapan… Asliye Ceza Mahkemesince katılan adına dört ayrı abonelik sözleşmesi tanzim edildiği gerekçesiyle ayrı ayrı sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından hüküm kurulmuş ise de, sanığın üzerine atılı eyleminin 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İnceleme konusu olayda; …. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2011 tarihli, 2010/570 Esas, 2011/708 karar sayılı ilamı ile hükümlü hakkında “katılanın kimlik bilgilerini kullanarak 4 adet sahte… abonelik sözleşmesi tanzim ettiği ve bu sözleşmelere konu hatların kullanım ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle katılan aleyhine icra takipleri başlatılmasına sebebiyet verdiğinden bahisle” özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulmuştur. Bilahare mahkemece, hükümden sonra yürürlüğe giren ve özel belgede sahtecilik suçu bakımından hükümlünün lehine düzenlemeler içeren 5809 sayılı Kanun’un 56/4. maddesi uyarınca hükümlünün hukuki durumu yeninden değerlendirilmiş ve 12/12/2014 tarihli ek karar ile hükümlü hakkında özel belgede sahtecilik eyleminden dolayı 5809 sayılı Kanun’un 63/10 maddesi uyarınca neticeten kesin nitelikte 1.320 TL adli para
cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak ise bu suça ilişkin herhangi bir yasa değişikliği olmadığından bahisle ayrıca bir hüküm tesis edilmemiştir. Kanun yararına bozmaya getirilen hükümde artık TCK’nın 207. maddesi uyarınca kurulmuş bir hüküm kalmamıştır. Bu durumda, kanun yararına bozma talebinde ileri sürülen gerekçe de nazara alındığında, talebin incelenebilmesi için hükümlü hakkında verilen 12/12/2014 tarihli ek kararın da incelenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, hükümlü hakkında verilen 12/12/2014 tarihli ek karar yönünden de kanun yararına bozma isteminde bulunulması hususunun takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.