Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/7481 E. 2015/6334 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7481
KARAR NO : 2015/6334
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/375393
MAHKEMESİ : Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2012
NUMARASI : 2009/165 (E) ve 2012/70 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık,

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında 25.05.2008 şeklinde yanlış yazılan suç tarihinin 25.07.2008 olarak mahkemesince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Aynı davada yargılanan ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması verilen R.. S.., Çanakkale ilinde araç kiralama işi yapan kişileri araştırdığı sırada, müşteki Ö.. O..’un yetkilisi olduğu araç kiralama şirketini tespit ettiği, 25.07.2008 günü sanık O.. S..’in “S.. K..” adına düzenlenmiş sahte kimliği kullanarak, trafikte müşteki M.. Y.. adına kayıtlı olan, …………plakalı aracı beş günlüğüne kiraladığı, 30.07.2008 günü sanık kendisini yine S.. K.. olarak tanıtarak müşteki Ö.. O..’u telefonla aradığı ve araç kiralama süresinin bir hafta daha uzattığı, bu arada R.. S.. ve sanık aracı Çanakkale’den Afyonkarahisar iline getirdikleri, Afyonkarahisar 4. Noterliğinde 30.07.2008 tarihinde M.. Y.. adına düzenledikleri sahte kimliği kullanarak, V. E. sahte kimliğini kullanan R.. S..’a vekaletname verilmesini sağladıkları bu suretle sanığın dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve iftira suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.12.2004 gün ve 2004/173-228 sayılı kararında da açıklandığı üzere, dolandırıcılık suçunda Nüfus Müdürlüğünün maddi varlığı olan sahte nüfus cüzdanının kullanılması karşısında; eylemin, TCK’nın 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin

üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.