Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/6423 E. 2015/7553 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6423
KARAR NO : 2015/7553
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/188102
MAHKEMESİ : İskenderun 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2012
NUMARASI : 2011/260 (E) ve 2012/39 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 27/12/2008

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tebligatın 27/04/2004 tarihinde sanığın boşandığı eşine yapıldığı bu nedenle tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle temyiz isteminin süresinde kabulu ile yapılan incelemede;
Sanığın, katılanın yanında, Azerbeycan’da bir süre sigortasız şekilde tır şöförü olarak çalıştığı, bu döneme ait çalışmasının karşılığı ücreti alamaması üzerine işten ayrıldığı, suça konu aracı katılana ait yurtdışındaki şantiyeye teslim ettiği, bir hafta sonra tekrar şantiyeye geri dönüp aracı alarak gittiği ve aracı katılana teslim etmediği böylelikle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda;
Sanığın, katılanın ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Usul açısından yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK’nun 11. maddesi uyarınca, bir Türk vatandaşı, 13’üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk Kanunları’na göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği ve kendisi Türkiye’de bulunduğu takdirde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve Türkiye’de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile Türk Kanunları’na göre cezalandırılabilir. Belirtilen koşullar kovuşturma şartı niteliğindedir. Bunun için failin Türk olması, Türkiye’de bulunması ve bu eylem nedeniyle yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması gerekir. Yurtdışında işlediği suçtan dolayı Türk vatandaşı hakkında yabancı ülkede mahkûmiyet veya beraat kararı verilmiş ve kesinleşmiş olması halinde artık Türkiye’de yeniden yargılama yapılamayacaktır.
Açıklamalar ışığında; sanığa, yüklenen suçun yurt dışında işlendiği, aynı eylem nedeniyle sanık hakkında yabancı ülkede kesinleşmiş bir hüküm verilip verilmediği Azerbaycan adli mercileri nezdinde araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, olumsuz kovuşturma şartının açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Esas bakımından yapılan incelemede ise; sanığın aşamalardaki beyanlarında ısrarla suçu kabul etmemesi ve kamyonu bizzat katılana teslim ettiğini ve katılana “Arabayı Bakü’de parçalıyorlar” şeklindeki mesaj göndermediğini beyan etmesine rağmen sözkonusu mesajın ve bir çok kez telefonla görüşüldüğü iddialarının TİB’e müzekkere yazılıp HTS kayıtları istenmeden iletişimin tespiti yapılmış gibi mahkemece sübutun varlığı kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle sanığın suça konu tırı şantiyede herhangi bir görevliye teslim edip etmediğinin tespiti, bu konuda kanuni yollara başvurduğunu söyleyerek dosyaya Azerice düzenlenmiş evrak sunan katılanın başvurusunun ilgili makamdan araştırılarak, gerekirse sonuçlarının dosyadaki evrakların tercüme ettirilmesi, tırı sanığın götürdüğünü beyan ettiğini ifade eden şahısların beyanlarına başvurulması, katılanın sanığın kendisine gönderdiğini iddia ettiği”Arabayı Bakü’de parçalıyorlar” şeklindeki mesajın ve telefon görüşmelerinin varlığının araştırılması için TİB’e müzekkere yazılarak HTS kayıtlarının istenmesi, delil başlangıcı olarak soruşturma aşamasında dosyada dökümü yaptırılan ve tanığın sanıkla konuşmasını içeren metinde sanığın katılan ve tanıktan istediği iddia edilen para konusunda hiçbir miktar geçmezken, katılan ve tanığın soruşturma ve kovuşturmada farklı miktarlar beyan etmeleri nedeniyle bu hususların da açıklattırılarak ifadeleri arasındaki çelişkilerin giderilmesi, katılanın ve oğlu olan tanığın ifadeleri dışında mahkemece sübuta götüren delillerin gerekçeleri ile birlikte tartışılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın, katılanın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.