YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6395
KARAR NO : 2015/6620
KARAR TARİHİ : 16.11.2015
Tebliğname No : 15 – 2012/181724
MAHKEMESİ : Suruç Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2012
NUMARASI : 2007/277 (E) ve 2012/475 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık İ.. Y..’un …………. plakalı kamyonun sahibi olduğu, bu araçta diğer sanık İ.. K..’nın şoför olarak çalıştığı, olay tarihinde katılan şirkete ait 15720 kg akaryakıtı Irak’a götürülmek üzere sanıkların araca yükledikleri, sanıkların Irak’a götürülmesi gereken katılana ait akaryakıtı , kendilerine teslim edilmesi amacı dışında tasarruf ettikleri, bu eylemleri perdelemek için aracın gasp edildiğini belirterek Şanlıurfa Organize Sanayi bölgesi jandarma karakoluna sanık İ.. K..’nın müracaatta bulunmak suretiyle sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia edilen somut olayda,
1-Sanık İ.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık İ.. K..’nın katılana ait akaryakıtı, Irak’a götürmeyip, kendisine teslim amacı dışında tasarruf ettiği, savunma, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre anlaşıldığından sanığın eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 600 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “600 GÜN”, “500 GÜN” ve “10.000 TL.” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 GÜN”, “4 GÜN” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık İ.. Y.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Olay tarihinde sanık İ.. Y..’un diğer sanık İ. H. ile birlikte hareket ederek katılanın İskenderun’da bulunan tesislerinde akaryakıtı aldıktan sonra kendilerine teslim amacı dışında tasarrufta bulundukları, hukuki sorumluluktan kurtulmak amacıyla aracın gasp edildiği yönünde sanık İ.. Y..’un yönlendirmesiyle sanık İbrahim Halil’in jandarma karakoluna müracatta bulunduğu, konuyla ilgili olarak sanıkların Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinde suç uydurma suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği, sanık İ.. Y..’un bu eyleme iştirak ettiğinin katılan beyanları, tanık anlatımları, sanıkların savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre anlaşılması karşısında sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyeti yerine oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.