Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/6036 E. 2015/6434 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6036
KARAR NO : 2015/6434
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2012/176620
MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2012
NUMARASI : 2011/703 (E) ve 2012/207 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 07/07/2011
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, suç tarihinde, katılanı cep telefonundan arayarak kendisini Cumhuriyet savcısı olarak tanıtıp, banka hesabına bir kişinin girdiğini, bu kişinin yakalanabilmesi için banka hesabında bulunan parayı çekerek kendilerinin bildirdiği hesaba yatırmasını istediği, katılanında sanığın sözlerine inanarak, hesabından çektiği 22.879 TL’yi sanığın bildirdiği ve sanık adına kayıtlı banka hesabına yatırdığı, yatan bu paranın da aynı gün içerisinde sanık tarafından banka şubesinden çekildiği, sanığın bu şekilde hileli eylemlerle katılanı kandırarak menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın “iş yerinden arkadaşı olan İ… Ö….’ün kira parası geleceğini söyleyerek banka hesap numarasını istediğini, kendisininde İ….ya güvenerek banka hesap numarasını verdiğini, suç tarihinde İ…’nın yanına gelerek banka hesabına para yatırıldığını söylemesi üzerine, birlikte giderek, banka gişesinden yatan parayı çekip İ…’ya verdiğine” ilişkin istikrarlı savunması, bu savunmayı doğrular içerikte olan güvenlik kamera kayıtlarında sanığın gişede işlem yaptığı sırada yanına kimliği tespit edilemeyen bir şahsın sürekli gelip gittiğine ilişkin kamera kayıt görüntüleri ve İ… Ö…. hakkında benzer nitelikte açılmış ve karar bağlanmış olan bir çok kamu davasının olması karşısında, sanığın doğru söyleyip söylemediği ve gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle 46036876684 TC Kimlik numaralı İ….Ö….ün duruşmaya çağrılıp olaya ilişkin ifadesinin alınması, adli emanette bulunan güvenlik kamera kaydının getirtilerek sanığın yanında bulunan
diğer kişinin İ… Ö… olup olmadığının tespiti ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Kabule göre de, TCK’nın 51/2. maddesine göre, cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabileceği, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edileceği, koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverileceği hükmüne yer verildiği, malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen aynı Kanun’un 168. maddesinde, failin, azmettirenin veya yardım edenin etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde mağdurun rızası aranmaksızın, kısmî geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ve etkin pişmanlığın gerçekleştiği yargılama aşaması dikkate alınarak ceza indirimi öngörüldüğü, öte yandan aynen geri verme veya tazmin tedbiri aynı Kanun’un 51. maddesinde bir koşul olarak gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbir şartına bağlı tutulması imkanının bulunmadığı, böyle bir uygulamanın, mağdurun zararını soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanırken, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında zararı ödeyen sanık veya sanıklar aleyhine ve adalete aykırı bir sonuç doğuracağı, maddenin düzenleniş amacının da bu şekilde yorumlanamayacağı gözetilmeyerek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında ertelemenin, katılanın uğradığı zararın giderilmesi şartına tabi tutulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.